Tehî görme kimseyi hiç kimsene boş değil Eksiklik ile nazar erenlere hoş değil Gönlünü derviş eyle dost ile biliş eyle Aşk eri şol ma'nide derviş içi boş değil Derviş bilir dervişi Hak yoluna durmuşu Dervişler hüma kuşu çaylak u baykuş değil Dervişlik aslı candan geçti iki cihandan Haber verir sultandan bellidir yad kuş değil Ey Yunus Hakk'ı bilen söylemez hergiz yalan İkilik ile gelen doğru yol bulmuş değil
Sayfa 388
Şâhidî derd ü belâdır şâhid-i aşk u vela Sebt-i da'vâ etmeye bürhâna gelmişlerdeniz Bu dünya aşkın şahidi dert ve belâdır. Bizim geldiğimiz yerde gideceğimiz yerde belli Allah'a şükür ....
Reklam
Dördüncü Sual: Mahbuplara olan aşk-ımecâzî aşk-ı hakikîye inkılâb ettiği gibi, acaba ekser nasda bulunan dünyaya karşı olan aşk-ı mecâzî dahi bir aşk-ı hakiki'ye inkılâb edebilir mi? Elcevap: Evet, dünyanın fâni yüzüne karşı olan aşk-ı mecâzî, eğer o âşık, o yüzün üstündeki zeval ve fena çirkinliğini görüp ondan yüzünü çevirse, bakî bir mahbub ararsa, dünyanın pek güzel ve âyine-i Esmâ-i İlâhiyye ve mezraa-i âhiret olan iki diğer yüzüne bakmağa muvaffak olursa, o gayr-i meşru mecâzî aşk, o vakit, aşk-ı hakikîye inkılâba yüz tutar. Fakat bir şart ile ki, kendinin zâil ve hayatiyle bağlı kararsız dünyasını, hâricî dünyaya iltibas etmemektir. Eğer ehl-i dalâlet ve gaflet gibi kendini unutup, âfâka dalıp, umumi dünyayı hususî dünyası zannedip ona âşık olsa tabiat bataklığına düşer boğulur. Meğer ki harika olarak bir dest-i inayet onu kurtarsın.
Sayfa 11 - Bence (bu mecazi aşk yolu hakikate çıkmak için tehlikeli bir yoldur. İlim yine en güvenilir yoldur diye düşünüyorum. Allah-u âlem. Çünkü bu mecâzî aşkta ister dünya ister insan olsun çokça hataya düşme payı ve çokça pişmanlık duyma ihtimali kuvvetlidir. A
“Aşk. Sevgililerin gizli Cennet'idir. Aşkla Temas. Dünyayı terk etmektir. Gökyüzü denizlerine yükselmek. İlâhi Aźk' ı yaşamaktır. Cenâb-ı Allah'ın sevgili kullarına lütfettigi aşkın saklı Cennet'idir. Miracıdır.”
Aşk, şiddetli bir muhabbettir; fâni mahbublara müteveccih olduğu vakit ya o aşk kendi sahibini daimî bir azab ve elemde bırakır veyahut o mecazî mahbub, o şiddetli muhabbetin fiatına değmediği için bâki bir mahbubu arattırır; aşk-ı mecazî, aşk-ı hakikîye inkılab eder. Mektubat - 33
Hüsn-ü Aşk
Seyh Galib'e"Hüsn-ü Aşk"ı yazdıranın genç bir kıza değil, ibrahim Hanzade Yunus Bey adli genç bir delikanlya duydugu büyük aşk olduğu, evini bırakıp onun peşinden Konya'ya taşındığı kaç ehil kalemden tarihe koyu mürekkeple kaydedilmişken gene de bilmezden,anlamazdan gelinir. Ölüm dögeginde bile, "Gizlesem de, aşikâr etsem de canımsın benim" diye biten şiiriyle bir süre önce Istanbul'dan Sayda'ya giden Yunus Bey'e seslenen Şeyh Galib, gözlerini yummadan mahbubuna son selamini vermiştir.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.