aşık olmak her zaman çok kontrol edilebilir bir şey değil, bir kız görürsün, öyle güzel bakar ki, gözlerdir aşkın nesnesi... gölgesine aşık olursun, endamı öyle zariftir...
Aşk başa düştü çıktım seher/ile Dağların yaban ardın dolaştım Gül çehresi eliften kara kaşlı güzele Demircilerin ırmak boyunda rastladım Kirpikleri ok oldu gözleri hançer Açtı sinemde kapanmaz bin yare Deli gönlüm aşkın gamlı kumaşını Ağır dertleriyle kırk gurbet kuşandı Gözleri maralı endamı ince belli Zülfü gül kokan akça yarin elinden..
Reklam
Yavuz Selim'in, Türkmen kızının mezar taşına yazdırdığı dörtlük...
Yavuz Sultan Selim, Ridaniye ve Mercidabık seferleri esnasında Şam yakınına otağını kurdurarak burada üç ay kadar kalır. Bir Türkmen kızı da zaman zaman padişahın çadırına gelerek, otağın temizlik işlerini yapar, hünkâr çadırını tertibe ve düzene sokarak sıradan gündelik işlerle meşgul olur. Yine bir sabah temizlik için geldiğinde, Sultan Selim’i
Seven İnsan Neylesin...
Cihan padisahi Yavuz Sultan Selim, Sam yakinina otagini kurdurarak burada üç ay kadar kalmis. Bir Türkmen kizi da, zaman zaman padisahin çadirina gelerek, otagin temizlik islerini yapar, hünkâr çadirini tertibe ve düzene sokarak siradan gündelik islerle mesgul olurmus? Yine bir sabah temizlik için geldiginde, Sultan Selimi görmüs. Türkmen
Hazırladığım Aşk başa düşünce Adlı şarkı
youtube.com/watch?v=RXkY57u... Seher de yola çıktım aşk başa düşünce, Vardım en yaban mor dağların ardına Demirci lerin ırmak boyunda rastladım Gül çehresi eliften kara kaşlı bir güzele Kirpikleri ok oldu, gözleri hançer Açtı sinemde kapanmaz bin yâre Gönül aşkın en gamlı kumaşını Kırk gurbet nazını bir den kuşandı Gözleri maralı,
Hazırladığım Aşk başa düşünce Adlı şarkı
youtube.com/watch?v=XVtfBQj... Seher vakti çıktım .Aşk başa düşünce, Vardım en yaban, mor dağların ardına. Demircilerin ırmak boyunda rastladım, Gül çehreli, hilal kaşlı leyli bir dilbere Kırk gurbet nazını kuşandım, Kirpikleri ok, gözleri hançer! Sinemde bin yara açtı, kapanmaz, Aşkın en gamlı kumaşını giyindim. Gözleri maral, endamı sülün, ince belli, O Zülfü gül kokan, akça yarin elinden. Atımın nalları erkenden çürüdü, Gönül kahrımın ağır yükünü çekmekten Yar ardımdan merakla telaş yapmasın Bundan gayrı aşkı mızrağı yüreğe sığmaz. Ne gurbet avutur beni ne bir memleket, Karışır giderim yaslı bir aşkın gölgesiyle Rüya bile olsa bir çare bulunmaz Başa gelen kavruk aşkın derdine Gün doğmadan ecelle kala kaldım Beyaz bir gülün kızılca gölgesinde
16 öğeden 11 ile 16 arasındakiler gösteriliyor.