Çok sevgili dostum, aşk göz açtırmayan bir derttir. Bu derdin ilacı acısıyla oranlı olmalıdır. Bu öyle bir hastalıktır ki, hasta zevk alır. Öyle bir acıdır ki dert sahibi arzu eder.
Bu derde kim uğrarsa artık iyileşmek istemez. Acı çeken ise, bu acıdan kurtulmayı dilemez. Aşk insana, vaktiyle iğrendiği şeyleri süslü püslü gösterir. Kendisine zor gibi gözüken şeyleri kolay gösterir. Doğuştan olan huyları ve doğal eğilimleri değiştirecek kadar ileri gider.
Her ne kadar, benim zihnimde, ruhumda yaşayan derviş tarifi, babamların amcamların şeyhi olan Zeynelâbidin Efendi'nin sözlerinde şekil bulan bir cazibe, bir felsefe ile ruhuma hâkimdi...
Kendilerine, "Derviş nedir?" diye sorulduğunda, "Hazır askerdir." cevabını vermişlerdi.
Evet, derviş bir kelime ile "hazır asker"di. Derviş, kendisini cemiyete, insanlığa vakfetmiş, adamış insan demekti. Derviş, herhangi bir cemiyet meselesinde, en ağır vazifeleri gönüllü ve karşılıksız olarak yapmaya hazırdır. Derviş, Allah'a varlığını, benliğini teslim etmiş; Allah'ın rızasında fâni olmuş; bu aşk ile bâki olmuş kimsedir.
Selamlar
Severek ve keyifle okuduğum bir kitaptı.
Bir delikanlı daha doğmadan babası tarafından askere yazdırılıyor ; evet ben de şaşırdım . Bu delikanlının adı ise Pyotr Andreviç dir.
Puşkin in bu güzel eseri kolay okunuyor ve hızlı ilerliyor .Konusu ise savaş ve aşk adı altında toplanabilir ; klasik bir aşk hikayesi gibi görünse de aslın da farklı mesajlar ile gerçek sevginin tarifi dedirtiyor. Öte yandan sahte çar ve Andreviç in arasında ki diyaloglar ; iki düşman ama bir kürk nedeni ile vefanın olayın şeklini değiştirmesi.
Ben severek okudum kısa ve keyifli bu kitabı tavsiye ediyorum
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Yapı Kredi Yayınları · 202029bin okunma
Çizgi roman dünyâsında manganın konumu çeşitli sebeplerle şahsına münhasırlaşmış durumda. Bir arketipten bile söz edilebilir: Olabildiğince yüksek oranda aksiyon, mümkünse fantastik, alabildiği kadar şiddet içerikli, mücâdele temelli ve sâir özellikleri içeren Japon yazar-çizer takımının çizgi romanlarına manga denir. Ha bir de lütfen sağdan sola
Sözler onu anlatamaz ki.
Kitaplar okuyarak onu bilemezsin. Hiçbir uygulama onu buldurmaz . Hepsi AŞK'ın tarifi gibidir..
Kim AŞK'ı tarif edebilir ki.
Artık tarifi bırak Arif olmaya bak..
Yani aşık OL.
Kime mi?.. kendine.
Kendindeki ikilik aşktır..
Bu ikilik aşkın halleridir..
Mc Ewan'ın okuduğum kitapları arasına ilk sıralardan giriş yaptı, çok iyiydi çok! 1982'de İngiltere'deyiz ama İngiltere bildiğimiz İngiltere değil. Falkland Savaşı kaybedilmiş, ekonomik krizle boğuşan, işçi eylemleri ile fokurdayan, Tatcher'in seçimi kaybettiği,Benn'in başbakan olduğu çalkantılı bir İngiltere, alternatif
Sabahattin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" kitabını bilmeyen yoktur sanırım. Çoğunluk okumuştur ya da konusuna dair az çok bilgisi vardır.
Yazarın en etkileyici romanlarının başında gelir Kürk Mantolu Madonna. 1943 yılında yazılan romanda Sabahattin Ali, Raif Bey ve Maria Puder'in tertemiz, saf aşkını anlatır. Ama Raif Bey'in kişiliği ve ruhsal çözümlemeleri en az yaşadığı aşk kadar etkileyicidir.
@bambiburcin de işte bu etkileyici kadın karakteri ele almış ve Puder ile sohbet ediyormuşçasına , soru cevap şeklinde bu kitabı yani ; Maria Puder Olmak, kitabını yazmış.
Puder ; hem yaşadığı dönem , hem de günümüz için sıradışı bir karakter bence, Maria Puder, küçük yaştan itibaren annesinin bakımını da yüklenen, eril ve cinsiyetçi hegemonyayı reddeden, itaat etmeyen, yalnız başına karar alabilen bir kadın.
Burçin Hanım kitabında Maria Puder'e kendini anlatma şansı vermiş gibi. Öylesine sıcak, samimi bir sohbete tanık olup tüm açık yüreklilikleri ile sohbet eden iki kadının sohbetini dinler gibi....
Hazırlayın çayınızı, kahvenizi buyrun Maria Puder ve Burçin Orhon sohbetine.
Aşk; biriyle yaşamak değildi aslında. Yaşamaya başlamaktı. Nefes aldığını hissetmek, yaşadığı yüzlerce günü bir güne feda edebilmekti. Sadece onun varlığıyla var olabilmekti. O bütün duyguların karışımı, sayrılı sancı. İstemekti Maria Puder'e göre. Bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek. Aşk bu istemekti. Mukavemet edilemez bir istek! O, bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey.
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır.
_Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
Şimdi bu analizde aşkı anlatmam gerekiyor. Sevmenin ve sevilmenin ne demek olduğunu, insanların nerelerine dokunduğunu söylemem gerekiyor. Bilmem ki adına aşk dediklerinin tarifi olur mu olursa adı aşk olur mu? Bilmem ki insanlar ilk nereleri ile neleri ve bir insan da nereleri severler.
Ben kendimden yola çıkarak anlatmak isterim. __Benim