KAZANMA KUŞAĞINDA KAYBETTİĞİMİZ TÜRKÇE
Yazıma başlamadan önce Türkçe konusunda hassas ve dikkatli olan herkese en derin sevgi ve selamlarımı sunarım. Güzel Türkçe’mizde günlük konuşma ve yazmada yapılan bariz hatalara geçmeden önce yaptığımız Türkçe öğretmenlik mesleğinin kutsiyetini ifade eden üstadlarımızdan birkaç söz ile başlamak istiyorum. Onlar ki hayatlarını bu dilin
BAŞLATMA ŞİMDİ SAATİNDEN..
-Buyrun baş komserim, beni çağırtmışsınız. -Evet. Az önce bir ihbar geldi, anarşistler bir eylem yapmayı düşünüyorlarmış yakın bir zamanda. Önlemleri arttırmak için çağırdım sizi. İzinler iptal edildi ve devriyeler iki katına çıkarıldı. Devriyelerin kordinasyonuyla sizin ilgilenmenizi istiyorum. -Baş üstüne komserim. Ne gerekiyorsa yapılacak.
Reklam
Kader
( Adam koltukta yatmaktadır. Elinde ısırılmış elma vardır, elinden kaymış düşmüştür. Etraf dağınık, kağıtlar etrafa saçılmıştır. Kapı çalar, adam dayanamaz kapıyı açmaya gider. ) ADAM – Ben sana kaç sefer diyeceğim Azray?. ( Şaşkın ) Siz kimsiniz?. KADIN – Özür dilerim, apartman ışığına basacaktım ama sizin zile basmış oldum. ADAM – Önemli