Aslı Şahin

İnsanın kendine yabancılaşması pahasına kazanılan güç, gerçek güç değildir. Güçsüzlüğümüzü yaşayabilecek yürekliliği gösterdiğimiz bir anda biri bizi küçümserse, bu onun sorunudur. Aslında için için aynı yürekliliği gösterebilmiş olmayı o da ister, ama abartılmış gururunun tutsağı olduğu için bunu göze alamaz. Bazı insanlar, kendimizi dürüstçe yaşadığımız zaman, diğerlerinin bu 'açık'tan yararlanarak bizi devirmeye çalışacakları görüşünü savunurlar. Oysa bir insan ancak kendi içinde devrikse başkaları tarafından devrilebilir.
Reklam
İnsanlar vardır, araba sürerken kırmızı trafik ışığıyla karşıkaştıklarında, ya da fazla kalabalık bir caddede yürürken kızarlar. Bu gibi duygular zaten öfkeli olan bir insanın öfkesine gerekçe araması sonucu yaşanır.
İnsanları sevebilmek, onlarla baş edebilecek yöntemleri geliştirebilmeyi gerektirir. Bununla kastedilen, karşımızda düşmanlar varmışçasına geliştirilecek savunma yöntemleri değil, kendimizi dürüst ve açık bir biçimde yaşayabilme yürekliliğini gösterebilmektir. Sinsice yaşanan duygular, insanların bize, bizim de onlara ulaşabilmemizi engeller. Çünkü onlar gerçek bizi değil, gösterdiğimiz yanlarımızı kabul ederler. Sonunda, kabul edilen gerçek benliğimiz olmadığından, kendimizi de kabul edilmiş hissetmeyiz.
Sayfa 54 - MetisKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Zihinsel çabanın ancak nadiren zevk verici olduğunu varsaymak yanlıştır. Gerçek olan şudur ki onun zevkli bir şey olması için bazı koşullar gereklidir ve de eğitimde bu koşulları yaratmak için son zamanlara kadar bir girişimde bulunulmamıştır.
Sayfa 189Kitabı okudu
Çağımızın temel yanılgısı, bana göre yaşamın ekonomik yönünün gereğinden çok vurgulanmasıdır.
Sayfa 226 - say yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Toplum olarak başımıza gelen felaketlerin önemli bir kısmı son derece uyumlu olmamızdan kaynaklanmıyor mu? Biz değil miyiz egemen düzene uyumu, ahlaki değerlerimizin üstünde tutan, vicdanımızı susturan? Biz değil miyiz ahlak adına iktidara soyunanlara vicdanımızı teslim eden? Gene biz değil miyiz, savaş insanın kaçınılmaz hali diyenlere, uyumlu uyumlu başımızı sallayan?
Sayfa 140 - iletişimKitabı okudu
Şu anda savaşlarıyla dünyada adaletsizliği pekiştirenler, diktatörlükle değil, demokratik sistemlerle idare edilen ülkeler.
Sayfa 89 - iletişimKitabı okudu
Özel alanımızı korumamızın ilk şartı, özel alanımız olduğu bilincini yaşatmamız. Geleceğe mektup yazmak, günlük tutmak, bunun yollarından biri.
Sayfa 72 - iletişimKitabı okudu
Öyle ki, alışkanlık denen şey olmasaydı, hayatın, her an ölme tehdidiyle karşı karşıya olan kişilere - yani bütün insanlara- harikulade görünmesi gerekirdi.
Sayfa 259 - ykyKitabı okudu
21. yüzyılın yeni kuşakları insanı çıldırtan bir dünyaya doğuyorlar.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Ulus-devletler, kuruluşlarındaki eski düşmanlarını yaşatma çağını kapatıyor. 'Terörist' gibi, işlerine göre her an değişebilen müphem düşmanlarla savaşıyorlar artık.
Hele yeni kuşaklar tarihten yeniden hortlatılan dini çatışmaların ne tarafı ne de kurbanı olmayı istiyorlar. Ne var ki meşruiyeti çökmüş bir dünya düzenin getirdiği açlık, sefalet, ve adaletsizlik, nice genci bu çatışmalarda saf tutsunlar diye provoke edenlerin işini kolaylaştırıyor.
Başkalarının sarıldığı, kutsallaştırdığı, değer verdiği simgelere saldırmak bizi kutuplaştırıyor. Mesele tabuları yıkmak değil; neyi, kimi, nasıl tabulaştırdığımızı anlayabilmek. Çünkü kutuplaşmadan kurtulmanın yolu, kendimize, savunduğumuz değerlere farklı gözlerle bakabilmekten geçiyor.
Sayfa 15 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Papalagi ise, Hıristiyan, Tanrı, sevgi sözcüklerini yalnızca ağzında taşır. Diliyle bunlara vurdu mu, dünyanın gürültüsünü koparır. Ama yüreği, sevgisi Tanrı'nın önünde eğilmez, yalnızca şeylerin, yuvarlak metal ve ağır kağıdın, zevk düşüncesinin ve makinenin önünde eğilir.
Sayfa 99 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.