Aslı Keser

Aslı Keser
@asligzel
İzmir
3 reader point
Joined on August 2017
Her insan kendi hissesine düşen bir, iki kişilik saadet payı için kavga etmeli. Hiç olmazsa bu kavgayı yapmalı ki, asıl hakikat dünyasını bulsun. Bu kavgada kazanmamalı ki, Hanya'yı Konya'yı anlasın. Bu kavgada zaten kazanmak da yoktur a. Çünkü belki ortada galip vardır ama, mağlup olan yoktur ki... Kadın da, erkek de böyle, bir kavganın sonunda soluğu ya nikâh dairesinde alır, yahut da serbest bir birleşme ile yeni bir hayata adım atarlar. Ondan sonra uzun süren sulhun içinde çocuklara mekteplerinin taksiti, hanımın mantosu... Biz mağlup olduk. Mektep taksitinden, hanımın mantosundan kurtulduk. Sevgilim bir akşamüstü basıp gitti.
Reklam
Sonra Kadıköy İskelesine yorgun varıp oradaki kanepelerde uzun zaman oturdum. Ahbaplar geçti. Onlar beni görmemezlikten geleceklerine, ben görmemezlikten geldim. Yine cigaramı yaktım. Selam verirlerse aldım. Vermezlerse sallamadım. Baktım durdum insanların yüzüne. Hani hikaye yazmak, onlara dair düşünmek için sanma! Sevmek için. Yüzlerine bakarak sevmek için. Geniş alınlı, kırmızıya çalar kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi. Gelip yanıma oturdu. -Hava amma da sıcak ha, dedi. -Çok sıcak, dedim. -Bir cigara versene usta, dedi o da. Bir cigara da ona verdim. Ram bu şurada bir ahbap geçti.Bana ve delikanlıya garip garip baktı. Aldırmadım. Delikanlı biraz daha oturdu. Sonra: -Sende iş yok, dedi. Güldüm. O da çekip gitti.
Anımsayamamak güzeldir. Belirli aralıklarla, beş-on yılda bir, dip bucak bir temizlik yapıp eski kayıtları silmek ve yeni kayıtlar için yer açmak gereklidir bellekte. Böylece anımsayamadığım olaylar başımdan geçmemiş olur bir bakıma. Bu yüzden de beni üzmez, ürkütmez ve bana acı vermezler.
Sayfa 106 - Can YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Nasıl da yabancı ve ayrıksısın hala, bunca zamandır alışamadın. İnsanların, nesnelerin, sözcüklerin, günlerin, gecelerin eskimişliği. Olağandışı hiçbir şey yaşanmıyor ve sonra sen bir cenazeden döner gibi gidiyorsun evine. Zor soluk alıyorsun. Uyuyamıyorsun. Sonra sabah kalkıp, bugün ne giysem acaba, diye düşünüyorsun. Ne fark eder ki ne fark eder? İnsanlarla aranda bunca kalınlık varken. Eprimiş bir zamanın yorgun iplikleri arasında yolunu yitirmişken. Kocaman bir durgunlukta başaşağı asılı kalmışken ne fark eder artık?
Sayfa 71 - Can YayınlarıKitabı okudu
Geçici, değişken bir dünyada hangi gerçek, hangi inanç kalıcı , süreğen ve kusursuzdur ki?
Reklam