Bizim üstünlüğümüzle tanımlanan düzenden çok daha büyük bir düzen var. Bir yandan okul çocuklarına elmadan armutun çıkarılamayacağını söylüyoruz, bir yandan da en yetkin bilimadamlarımızdan maymundan insan çıkarmalarını bekliyoruz.
İnsanların yaşamış olmaya bile değmeyen önemsiz olaylardan oluşan dağları belleklerine neden yığdıklarını ve neden onları yüz defa belki de daha fazla eşeleyip durduklarını ve sanki yaşamaya değmiş bir yaşamın kanıtı olmaya uygunlarmış gibi sunduklarını da anlayamıyorum.
Doğruyu görmek yeteneğinin, algısının kaybolması ve gerçek olayın, onlarla hiçbir yakınlığı olmayan hayallerle yer değiştirmesi için, bir kitlenin fazla sayıda insanı bir araya toplamış olması şart değildir.