"Dayanıksız bir tekneye binip vatanının kıyılarını geride bırakarak engin denizlere açılmak, canını havanın esintilerine emanet edip, incecik bir tahta parçasına umudunu bağlayarak yaşam ve ölüm arasında çok dar bir sınır şeridi bulunan bilinmeyen diyarlara doğru yola çıkma yürekliliğini gösteren ilk insan, çok cesur biri olmalı".
Sayfa 61 - Kitap Yayınevi
Oburiks ve ben, yerinde duramayan, gözünü budaktan sakınmayan, macerayı seven, çabuk öfkelenen, kavgacı insanlarız. Bu özelliklerimizle, Galya'ya gelen yabancıların hakkımızda tüyleri ürpererek anlattıklarını simgeliyoruz: "Onlar savaşa tutkun, kolayca galeyana gelen ve hemen kavgaya girişen insanlardır".
Sayfa 49 - Kitap Yayınevi
Reklam
Romalıların uzak ülkelere gitmelerinin nedeni, ne merak, ne de bilim aşkıdır. Ama gene de, yabancı ülkeler hakkında elde edebilecekleri her türlü bilgiyi toplamaktan geri kalmazlar.
Sayfa 45 - Kitap Yayınevi
Büyük tarihçi Theodor Mommsen'e göre, tarih üzerine yapılan her türlü çalışmanın kaynağı aslında hayal gücüdür ve tarih yazarları "birer bilim adamından çok sanatçı sayılırlar."
Sayfa 39 - Kitap Yayınevi
54 yılının sonlarına doğru, sahil kesiminde yaşayan Galyalılar Britanya' da yerleşmiş Kelt akrabaları tarafından yardıma çağrılırlar. (Manş'ın her iki kıyısında yaşayan Keltler -cümle yapısındaki farklılıklar dışında- aynı dili konuşmaktaydılar, ortak bir geçmişe sahiptirler ve aynı zamanda da müşterek tarihi bir korkuları da vardır. Bu korkuya dair anıları Büyük İskender dönemine kadar uzanır. Şöyle ki, Büyük İskender MÖ 334 yılında İstros Irmağı'nı, yani Tuna'nın aşağı kısmını aştığında, Keltler ona saygı ve bağlılık duygularını sunmak üzere bir heyet gönderirler ve görüşme sırasında büyük Makedonyalıdan korkmadıklarını, tek korkularının gökyüzünün kafalarına düşmesi olduğunu söylerler. Bunun üzerine İskender'in, Keltler hakkında "palavracı" deyimini kullandığı rivayet edilir, ama sonuçta batıya doğ­ru ilerlemekten vazgeçip doğuya yürür ve ta Pers ülkesine kadar uzanarak o yöreleri fetheder.)
Sayfa 34 - Kitap Yayınevi
Sezar'ın kitaplarında anlatılanlardan farklı olarak, Galyalıların anlattığı olaylar kronolojik bir sıra gözetilmeksizin, işlenilen konulara göre düzenlenmiştir. Bu kitaplarda Sezar'ın hasır altı ettiği ekonomik sorunlar yansıtılmaktadır (Asteriks ve Kazan'daki vergi tahsildarı gibi). Ayrıca inanç açısından da yeni bakış açıları getirilir (örneğin kehanet sanatı, yani gizemli işaretlerin anlamını çözme, Kahin macerasının konusuydu); iç savaş sı­rasında Sezar'ın Nil nehri üzerinde üç ay süren bir yolculuğa çıkmasının gizemi çözülür (Asteriks ve Kleopatra); askerliğe ve gemiciliğe dair bilinmeyen ayrıntılar açıklanır (Asteriks ve Galya Kalkanı); spor tarihindeki (Romalılarda) ilk doping olayı ortaya çıkarılır (Asteriks Olimpiyatlarda); dört kitap Kelt/Germen kökenli komşulara yapılan ziyaretleri anlatır (Asteriks İsviç­re'de, Belçika'da, Britanya'da, Asteriks ve Gotlar) ve bu sayede Sezar'ın aktardığı "yarı gerçekler" düzeltilir.
Sayfa 19 - Kitap Yayınevi
Reklam
Obelix'in (Oburiks'in) oğlu varmış.
Buradaki kısaltmaları tamamlarsak, şu cümle ortaya çıkar: Domino Marti Andossus Obbelexxi filius votum solvit libens merito "Efendimiz Mars'a, Andossus, Obelix'in oğlu, söz verdiği üzere adağı­nı, hak ettiği için seve seve yerine getirmiştir."
Sayfa 16 - Kitap Yayınevi
Roma devletinin imperium sine fine, yani "sınırsız imparatorluk" olma iddiasına, bu devletin sınırları içinde bulunan Galya bölgesinde bir köyün halkı kafa tutar.
Sayfa 14 - Kitap Yayınevi
Demek ki, eskiçağ bilimcisi olarak bu çizgi romana ilgi duymaktan ve bir uzman yayınevi olarak da bu çizgi romana dair bir kitap yayımlamaktan ötürü utanç duymak gerekmez.
Sayfa 9 - Kitap Yayınevi
"Bu Romalılar kafayı yemiş!" deyişini meşhur eden bir çizgi roman, elbette söz konusu Romalılar hakkında bilimsel bir araştırma yapma sebebi olamazdı.
Sayfa 7 - Kitap Yayınevi
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.