54 yılının sonlarına doğru, sahil kesiminde yaşayan Galyalılar Britanya' da yerleşmiş Kelt akrabaları tarafından yardıma çağrılırlar. (Manş'ın her iki kıyısında yaşayan Keltler -cümle yapısındaki farklılıklar dışında- aynı dili konuşmaktaydılar, ortak bir geçmişe sahiptirler ve aynı zamanda da müşterek tarihi bir korkuları da vardır. Bu korkuya dair anıları Büyük İskender dönemine kadar uzanır. Şöyle ki, Büyük İskender MÖ 334 yılında İstros Irmağı'nı, yani Tuna'nın aşağı kısmını aştığında, Keltler ona saygı ve bağlılık duygularını sunmak üzere bir heyet gönderirler ve görüşme sırasında büyük Makedonyalıdan korkmadıklarını, tek korkularının gökyüzünün kafalarına düşmesi olduğunu söylerler. Bunun üzerine İskender'in, Keltler hakkında "palavracı" deyimini kullandığı rivayet edilir, ama sonuçta batıya doğ­ru ilerlemekten vazgeçip doğuya yürür ve ta Pers ülkesine kadar uzanarak o yöreleri fetheder.)
Sayfa 34 - Kitap Yayınevi
İmperium sine fine dedi. Sınırsız bir imparatorluk verdim. *'Dedi', kelimesi Latince "Ben" anlamına gelip gizli özne olarak kullanılmıştır. ** Neden Latince bildiğimi ve araştırdığımı bende bilmiyorum.
Reklam
O zaman yaşam zaten 30 yıldı :D
Bir druid'in eğitimi ise 20 yıl sürüyordu.
Kitap Yayınevi - Haziran 2003 baskısı
Büyük tarihçi Theodor Mommsen'e göre, tarih üzerine yapılan her türlü çalışmanın kaynağı aslında hayal gücüdür ve tarih yazarları "birer bilim adamından çok sanatçı sayılırlar."
Sayfa 39 - Kitap Yayınevi
Düşüncesi bile çok güzel. Gerçekten yaşadılar mı?
Acaba Asteriks ve Oburiks gerçekten de... ama elbette ki bu sadece bir düşünce.
Kitap Yayınevi - Haziran 2003 baskısı
Bu Romalılar kafayı yemiş :D
Romalılara karşı koyabilmek için bir fıçı dolusu büyülü kuvvet iksiri istenmektedir.
Kitap Yayınevi - Haziran 2003 baskısı
Reklam
Hayvanlara eziyet etmemek gerek!
Kitap Yayınevi - Haziran 2003 baskısı
Kleopatra Antonius'un mezarına gider ve;
Binlerce kez içimi çeksem de, sensiz yaşadığım şu kısa sürenin acısını dindiremez.
Kitap Yayınevi - Haziran 2003 baskısı
"Dayanıksız bir tekneye binip vatanının kıyılarını geride bırakarak engin denizlere açılmak, canını havanın esintilerine emanet edip, incecik bir tahta parçasına umudunu bağlayarak yaşam ve ölüm arasında çok dar bir sınır şeridi bulunan bilinmeyen diyarlara doğru yola çıkma yürekliliğini gösteren ilk insan, çok cesur biri olmalı".
Sayfa 61 - Kitap Yayınevi
Oburiks ve ben, yerinde duramayan, gözünü budaktan sakınmayan, macerayı seven, çabuk öfkelenen, kavgacı insanlarız. Bu özelliklerimizle, Galya'ya gelen yabancıların hakkımızda tüyleri ürpererek anlattıklarını simgeliyoruz: "Onlar savaşa tutkun, kolayca galeyana gelen ve hemen kavgaya girişen insanlardır".
Sayfa 49 - Kitap Yayınevi
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.