Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Astrofizikçi

Astrofizikçi
@astrofizikci
Bilgisayar mühendisi ve astrofizikçi.
Şu dünyada insanlar can sıkıcı olmayan şeylerden hemen bıkarlar. Bıkmadıkları şeyler ise çoğunlukla can sıkıcı şeylerdir. Bu her şeyde böyle olur. Benim sıkılmaya harcayacak zamanım var, ama bir şeylerden bıkmaya harcayacak zamanım yok. Çoğu insan bu ikisi arasındaki ayrımı yapamaz.
Sayfa 148 - OşimaKitabı okudu
Reklam
İnsanların ayıplarını izlemek, para ödemeden yararlanabileceğiniz tek eğlencedir.
Sayfa 212Kitabı okudu
Sizin büyük suçunuz, hanımefendi, o adamı öldürmek değil, hepimiz körken kör kalmamış olmak.
Sayfa 254 - KomiserKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eski İmparatorluk’un sınır bölgeleri yozlaşmaya yüz tuttuğunda, bilim bu çevre bölgelerin imdadına yetişemedi. Tekrardan kabul görmesi için bilimin kendini başka bir kılığa sokması gerekiyordu... o da aynen öyle yapyı ce başarılı da oldu.
Sayfa 122 - Başrahip Poly Verisof
“Sana sözsüz büyülere çalıştığımızı söylediğimi hatırlıyor musun, Potter?” “Evet,” dedi Harry, kaskatı kesilmiş halde. “Evet, efendim.” “Bana efendim demenize gerek yok, Profesör.”
Sayfa 169 - Snape ve HarryKitabı okudu
Reklam
Şeytan atını mahmuzlamış giderken Don Kişot bağırdı: -Bir dakika bekle, sana bir soru soracağım. Ondan sonra ne cehenneme gidersen git... Şeytan atının dizginlerini çekti: -Sor bakalım, dedi alaylı bir sesle, ama lafı uzatma, işim acele... -Ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı? -Elbette... Benim adamlarım çoktur! -İyi ama, Endülüs müslümanları gibi “Allah, Allah!” diye bağırıyorlardı? -Ne sandın ya! “Şeytan, Şeytan!” diye mi bağıracaklardı? Bizim işimiz bu: Aldatmak, daima aldatmak...
Sayfa 163 - Don Kişot, şeytanla konuşuyor.Kitabı okudu
+Deli bir seyisten vali olur mu, Sanço Panza? -Senyora, babam pek çok delinin kral olduğunu ve ülke yönettiğini söylerdi. Deliden kral oluyor da vali neden olmasın?
Sayfa 155 - Seyis Sanço Panza, Düşes ile konuşuyor.Kitabı okudu
Bütün insanlar saygılı ve bilgili olsalardı, siz işsiz kalırdınız sayın peder! Daha hikayemi dinlemediniz ki, saçma olduğunu nasıl söylersiniz? Ayrıca, sizi böyle kızdıracak kötü bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum...
Sayfa 143 - Seyis Sanço Panza, papazla konuşuyor.Kitabı okudu
Profesör Trelawney, ... anlaşılan Harry’nin vakitsiz ölmeyeceğini, ihtiyarlayana kadar yaşayacağını, Sihir Bakanı makamına geleceğini ve on iki çocuğu olacağını ilan etti.
Sayfa 658 - Seri bitince bu kehanetin doğru çıkıp çıkmayacağını merak ediyorum.Kitabı okudu
Kanımca, Güneş büyüklüğünde bir yıldızın, kendi ekseni etrafında saniyede on kez dönen bir kilometre çaplı bir küre haline gelmesi, dünya dışı bir gezegen üzerinde bizden biraz ileri bir uygarlığın bulunmasından çok daha çarpıcıdır.
Sayfa 290Kitabı okudu
Reklam
Bir bakıma, süpernovalar insanoğlunun yüzyıllardır aradığı basit metalleri altına çeviren sihirli formülün ta kendisidir.
Sayfa 288Kitabı okudu
Muggle’lara Black’in tabanca(Muggle’ların birbirlerini öldürmede kullandıkları bir tür metal asa) taşıdığı söylendi. Büyücü toplumuysa, Black’in on iki yıl önce on üç kişiyi tek bir lanetle öldürdüğündeki gibi bir katliamın korkusuyla yaşıyor.
“Bana sanki,” dedi Akıllı Wonko, “bir kürdan kutusuna ayrıntılı bir kullanma kılavuzu koyabilecek ölçüde aklını kaybetmiş herhangi bir uygarlığın içinde daha fazla yaşayıp da akıl sağlığımın yerinde kalması mümkün değilmiş gibi geldi.”
Sayfa 635Kitabı okudu
Ama bazı son deneylerde tahmin edildiği üzere nötrinolar eğer kütlesiz değilse, kendilerine ait küçük bir kütleleri varsa onları dolaylı olarak tespit etmemiz mümkün olabilir: Evrenşn genişlemesini durdurmaya ve tekrar çökmesine sebep olmaya yetecek kütleçekim etkisine sahip, daha önce bahsettiğimiz “kara madde”nin bir biçimi olabilirler
Sayfa 150Kitabı okudu
Genzini temizledi ve bu kez daha yüksek sesle ve “eee” olmadan tekrarladı. Koridorun uzaklarında bir yerde biri aniden davul çalmaya başlamıştı sanki. Bir iki saniye bu sesi dinledikten sonra bunun kendi kalp atışları olduğunu fark etti. Bir iki saniye daha bekledi ve bu sefer bunun kalp atışları değil koridorun aşağısında birinin çaldığı davul olduğunu fark etti.
Sayfa 440 - Arthur DentKitabı okudu
Chalesm Katedrali
Büyük Chalesm Katedrali yalnızca yeni bir iyon rafinerisi kurmak için yıkılmakla kalmamış, rafinerinin yapımı o kadar uzun sürmüş ve iyon üretimine zamanında başlayabilmek için geçmişte o kadar gerilere gidilmek zorunda kalınmıştı ki, Chalesm Katedrali daha en başında hiç inşa edilememiş durumuna düşmüştü. Bu yüzden katedralin resmini taşıyan kartpostallar aniden değer kazanmıştı.
Sayfa 438Kitabı okudu
Reklam
Hayatın her anında ancak bildiğiniz şeyi bildiğinizi düşünürsünüz. Halbuki bildiğiniz şey, hatırlayabildiklerinizdir.
Sayfa 43
Güney Kutbu’nda Bilim
Amerika Birleşik Devletleri 1956 yılından beri Güney Kutbu’nda tüm yıl süren çalışmalar yapıyordu. Ulusal Bilim Vakfı’nın Amerikan Antartika Programı, bilim yapanlar için buraya uzun bir süre önce günlük hayatı taşımıştı. Tabi ki bunun anlamı Güney Kutbu’nun artık Güney Kutbu olmadığı değildi. 1998 yılının güney kışında kendi göğüs kanserini teşhis eden, kendine biyopsi yapan ve kemoterapi uygulayan doktor Jerry Nielsen’in öyküsü dünyada başka hiçbir yerde yaşanabilecek bir durum değildi. Sonra akla Rodney Marks geliyordu. 12 Mayıs 2000 tarihinde birdenbire yaşamını yitiren Avustralyalı gökfizikçinin cenazesi otopsi için Yeni Zelanda’ya ancak birkaç ay sonra güneş yükseldiğinde götürülebilmişti. Otopside ölüm sebebinin metanol zehirlenmesi olduğu anlaşılmıştı. Bu da Marks’ın, kutupta onunla birlikte yaşayan meslektaşlarından birini işlediği kusursuz bir cinayete kurban gitmiş olma olasılığını yükseltmişti.
Sayfa 245Kitabı okudu
Bu bölümde tartıştığım nokta, suçta sorumlu tutulabilirlik olgusunun yeniden tanımlanması değil, bu ifadenin hukuk terminolojisinden olduğu gibi kaldırılmasıdır.
Sayfa 195Kitabı okudu
Sır
Sırrı anlatmak, başlı başına çözümün ta kendisidir çoğu zaman. Henüz yanıtlanmamış bir soru ise, dinleyicinin neden ille de insan -ya da tanrı örneğini düşünecek olursak, insansı- olması gerektiğidir. Bir duvara, kertenkeleye ya da keçiye sırrını anlatmak, ne de olsa çok daha az tatmin edicidir.
Sayfa 149Kitabı okudu
Fareler
Gerçekte, gezegende yunuslardan daha zeki tek bir tür daha vardı ve onlar da zamanlarının büyük bölümünü davranış araştırmaları laboratuvarlarında tekerleklerin içinde koşarak ve insanoğlu üzerinde korkutucu derecede ayrıntılı ve kurnaz deneyler yürüterek geçiriyorlardı. İnsanoğlunun bu ilişkiyi de baştan aşağı yanlış anlaması bile aslında bu yaratıkların planlarının bir parçasıydı.
Sayfa 133Kitabı okudu
Trillian’ın Zaphod’la ilişkisinde yaşadığı temel zorluklardan biri, onun sırf insanları hazırlıksız yakalamak için mi aptal numarası yaptığını, yoksa düşünme zahmetine katlanamadığı ve başka birinin onun yerine düşünmesini istediği için mi aptal numarası yaptığını, olup bitenleri gerçekten anlamadığını saklamak için mi olağanüstü aptal numarası yaptığını, yoksa gerçekten mi aptal olduğunu öğrenmekti.
Reklam
En Değerli Şey
Ne var ki sahte bilime karşı çıkmak ya da en azından kamuoyu önünde tartışmaktan bile kaçınan birçok bilim adamı gibi, belli başlı dinlerin çoğu savunucusu da aşırı muhafazakar ya da köktencilerin üzerine gitmekten çekiniyor. Bu durumda bir değişiklik görülmezse, karşılaşmayı kazanan, muhafazakar ve köktenci kesim olabilir.
Kaos Teorisi
...Bu gökbilimciler, ayrıca Ay'a bağlı gelgitlerin Dünya'yı benzer etkilere karşı dengelediğini, aksi takdirde sıcak dönemden buz devirlerine ve tekrar sıcak dönemlere geçiş şeklinde hızlı iklimsel değişime yol açacak kaotik hareketlerin ortaya çıkacağını da göstermişlerdir; yani Ay olmasaydı Dünya'nın pek de yaşanılası bir yer olmayacağını kaos teorisi açıklıyor.
Sayfa 322Kitabı okudu
Hilbert geometrideki başarısından sonra çok daha iddialı bir projeyi kafasına koymuştu:Bütün matematiği sağlam mantıksal bir temele oturtmak.
Sayfa 286Kitabı okudu
Hawking
Aslında bu başarısızlığın asıl sebebi "Ben nasıl gerçekliği kavrarım?" çabası yerine "Ben kafamdaki kurguyu nasıldoğru çıkartırım?" zorlamasıdır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Hawking
Oysa Hawking gibi matematiği sırf kurgusal olarak düşünen biri, yaptığı formüllerin evrendeki gerçeklikte karşılığının olup olmadığına aldırmadan, bu formüllerle başarılı bir şekilde oynadığı için, bizim üç ağaçtaki elmaların hiçbir şekilde 100'den fazla olduğunu bilemeyeceğimizi, üçüncü ağacın elma sayısını her zaman bilmek zorunda olduğumuzu söyler. Biz eğer "Nasıl olur? Sırf iki ağaçta 150 elma var!" dersek, o da bize "ya üçüncü ağaça (-60) elma varsa ne yaoacaksınız? 80+70+(-60)=90 eder." der ve sizi mat etmenin sebep olduğu rahatlık ile gülümser!
Sayfa 121Kitabı okudu
İmkansız Üçgenler
Suç, her zamanki gibi insanın kendi dar görüş açısıyla dış çevreyi değerlendirmesinde (evrenin minicik bir noktasındaki sınırlı deneyimlerimizi evrenin tamamına uygulamışız).
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
Sağlam Temeller
Euler, kuvvet serilerinin polinomlardan farksız olduğunu varsaymış ve bu varsayımı yıkıcı şekilde kullanmıştır. Sıradan ölümlüler bu tür varsayımlar yaparsa ortaya saçma sapan şeyler çıkar. Euler bile oldukça mantıksız şeyler söylemiştir.
Sayfa 183Kitabı okudu