Byung-Chul Han ile çağdaş olmak çok büyük bir şans. Onunla aynı dönemde, benzer gündemin ve sorunların bir parçası olmak, analizlerini, düşüncelerini okumak çok kıymetli.
Farklı bir kitabını almak isterken, bu kitabı aldığımı kargo eve gelince fark ettim. Yanlışlık oldu ben tarafından ya da dikkatsizlik diyelim, fakat iyi de oldu. Fikirlerini tanımaya çalışırken, bu kitap vesilesiyle kendisini de biraz olsun tanımış oldum.
Neoliberal sistemde kapitalizmin insan yaşamındaki yerini anlatıyor kitabında. Çoğunlukla içerden baktığım sorunlara, geniş bir kapı açıyor, "biz" olarak bakmamı sağlıyor.
Düşüncelerin mekanikleştiğini söylüyor, nasıl "performans toplumu"na doğru dönüştüğümüzü, özgürlük sandığımız durumun nasıl bir özsömürü olduğunu, bile isteye nasıl ifşa olduğumuzu, ölümsüzlük duygusunun nasıl içimize yerleştiğini, aşktan bahsediyor, duygulardan, tiyatrodan...
Her soruya cevap bulmak için değil, mümkün değildir bence, yarım kalmış bir tamamlanmışlık hissiyle, yeni oluşan soru işaretleriyle ve yaşanan bazı aydınlanmalarıyla üzerimde oluşan etkisini seviyorum.