rümeysaaaa

rümeysaaaa
@asyemur__34
kitap okumayı, çiçek yetiştirmeyi ha bide kedileri çok seven annesinin tabiriyle ambulans doktoru biri
Biliyorum ki ruhum artık bu güne kadar tatmadığı bir huzura kavuşacak….
Reklam
464 syf.
·
Not rated
·
Read in 52 days
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens
8.4/10 · 59k reads

Reader Follow Recommendations

See All
Zavallı adam sarayı,havuzları,o büyülü kral ve kraliçeyi gördüğünde kendinden geçmişti. Arada bir gözyaşlarına hakim olamıyor, ağlıyordu. “Çok yaşayın!” diye bağırıyordu. “Sen tam aradığım adamsın” dedi Defarge ona. “Bu aptallar senin gibilerin sayesinde görkemli hayatlarını sürdürebiliyorlar.” “Evet. Bu doğru” dedi yol işçisi. “Bu aptallar hiçbir şeyi bilmiyorlar. Sen ve senin gibi olan insanları hor görüyorlar. Kendi köpeklerine, atlarına zarar gelmesin diye hiç umursamaksızın senin gibi nice insanları öldürüyorlar. Ama sen “yaşasın kral!” diye bağırdığında buna sevinirler; kendi büyüklüklerine inanırlar. Bırak öyle kalsın! Bir süre daha buna inanmaya devam etsinler.”
Ruh halim
O günler en iyisiydi ya da en kötüsüydü, akıl çağıydı ve aptallık çağıydı, inançlar zamanıydı ve inançsızlıklar zamanıydı. Işık mevsimiydi ve karanlık mevsimiydi, umut baharıydı ve umutsuzluk kışıydı; yaşayabilmek için her şey vardı önümüzde ve yaşayabilmek için hiçbir şey yoktu önümüzde…..
Reklam
“Sayın savcı Tsuchida, bir katil zanlısı olarak burda tutuluyorum. Fakat belki de aslında katil ben değilim. Evet. Belki. Böyle söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm.”
416’ncı sayfanın kenarına eczacıdan aldığı kırmızı mürekkeple, kendi el yazısıyla şu notu düşmüştü: “Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.”
…Bıçak kesikleri, doktor Dionisio Iugaran’ın yokluğu nedeniyle Peder Carmen Amador’un yapmak zorunda kaldığı acımasız otopsinin yalnızca başlangıcıydı. “Sanki öldükten sonra onu bir kez daha öldürmüştük” demişti bana yaşlı rahip….
Mahşerde herkes “nefsi, nefsi” dediği zaman, yine “ümmetî, ümmetî” diyerek en kudsi ve en yüksek bir fedakarlıkla, yine şefaatiyle ümmetinin imdadına koşan bir zatın gittiği âleme gidiyoruz.
“Küçük değişiklikler genellikle sizi kritik bir eşiği atlayana kadar herhangi bir fark yaratmıyormuş gibi görünür. Her türlü birleşik sürecin en güçlü sonuçları geç alınır. Sabırlı olmalısınız.”
Reklam
Artık ne mutlu ne de mutsuzum. Her şey geçip gidiyor. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde “insan” dünyasında tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.
“Ama Tanrı beni neden cezalandırmadı? Siz beni neden ele vermiyorsunuz?” diye ısrarla sordum. “Çünkü siz Tanrı olmadığınız gibi, Tanrı da siz değil. Tanrı’nın ve sizin farklı mücadele yöntemleri, farklı hedefleri farklı hisleriniz var. Siz nefretle yaşıyordunuz, Tanrı’ysa aşkla yaşar.”
Sayfa 103Kitabı okudu
61 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.