Bu dünyada ne saadet vardır ne de bedbahtlık. Yalnız en büyük ümitsizliği tadan bir kimsenin en büyük saadete hissetmeye gücü yeter. Yaşamanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlayabilmek için ölümü istemiş olmak lazımdır.
"Benim en çok susuzluktan acı çektiğimi sanıyorlar. Evet dostum gerçekten susuzluktan yanıyorum. Indre ırmağının sularını seyretmek bana çok acı veriyor ancak kalbimi yakan susuzluk bundan daha fena."
Ellerimi ellerini alarak kısık bir sesle kulağıma:
"sana susamıştım seni görmediğim için can çekişiyordum dedi işte şimdi yaşamak istiyorum."
Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat
-
Yılın en uzun gecesini müneccim ve takvim düzenleyenler değil ancak gamma müptela olmuş âşıklar bilir.
Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor.
İyi yürekli adam rolü oynamak, yalnızca hayatta tavır almaktan korkanlara özgü bir şeydi. İnsanın, kendinin iyi olduğuna inanması, başkanlarına karşı çıkmaktan ve haklarını savunmak için savaşmaktan çok daha kolaydır.
İnsanoğlunun kusurlu tabiatı böyledir işte! En berrak gezegenin halesinde bile böyle lekeler vardır ve Bayan Scatcherd'inki gibi gözler yalnızca bu minik kusurları görür ve yıldızın gerçek parlaklığına kör kalırlar.