Zümer: 3 Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir. O'nundışındakileri EVLİYA (dostlar) olarak edinenler, "Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara kulluk ediyoruz." (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez.
Müslümanların en önemli sorunlarından biri; Kuran’ı gereği gibi okumamış ve üzerinde yeterince düşünmemiş olmalarıdır.
Muhammed: 24 Neden Kuran'ı araştırıp incelemezler? Yoksa kilitli mi beyinleri?
Sad: 29 Sana indirdiğimiz bu kitap kutludur; ayetlerini incelesinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar.
Din adamlarının uydurma hadisler yoluyla dine eklediği öğretilere bazı örnekler;
-Zina edenlerin taşlanarak vahşice katledilmesi.
-Dinden dönen kişilerin öldürülmesi.
-Namaz kılmayanlara ölüm hükmünün verilmesi.
-Mütevatir hadisleri kabul etmeyenlere ölüm hükmünün verilmesi.
-Altın ve ipeğin erkeğe haram olması.
-Midye, karides gibi deniz ürünlerinin haram olması.
-Resim, müzik ve süs heykellerinin haram olması.
-Kuran’ın ölülere okunan bir kitap haline getirilmesi.
-Namaz kıldırmanın ve ezan okumanın meslek haline getirilmesi.
-Kuran okumak için abdest şartının koyulması.
-Arapça ibadet şartı koyarak ibadetten gereken faydanın yitirilmesi.
-Kadın saçının bir telinin bile görünmesinin haram olduğu.
-Kadının devlet başkanı ve yönetici olamayacağı.
-Cuma namazının erkeklere ait bir ibadet olduğu.
-Yol gösterici olarak bir şeyhe, tarikata muhtaç olunduğu iddiası.
-Adet zamanında kadına namaz ve oruç gibi konularda ibadet yasağı.
-Rabıta, vesile ve tövbe almak gibi yöntemlerle şeyhin aracı kılınması.
-Mezheplere ve tarikatlara bölünmek vs.
İnsanlık tarihi boyunca atalarını izleyen insanlar, inançlarındaki sorunlu tarafları görmek istemediler.
Gerçeği görmek için Allah’tan yardım dilemeye, hakikati gerçekten öğrenmek istemeye, samimi olmaya, kendimizi eleştirmeye ve sorgulayan aydın bir bakış açısına ihtiyacımız var.
Dine rivayetler yoluyla zam yapanlar, Müslümanları da benzer şekilde saptırıyorlar. Din bizim istediğimiz gibi değil, Yaratıcımız tarafından emredildiği gibi yaşamamız gereken bir yapıdır. Kafamıza göre dini ne biz ne de din adamları şekillendiremeyiz.
Allah’ın Müslümanları serbest bıraktığı alanları, din adamları kafalarına göre doldurmuşlardır ve sonuç ortadadır. Atalarımızın öğrettiği tahrifat ve çelişkileri fark etmemiz için, gerekli araştırmaları yapmamız bu yüzden çok
önemlidir.
Şeytan zehrini masum bir fikrin içine gizlemeyi başarmıştır.
Neredeyse dünyadaki tüm dini gruplar, doğuştan Allah’ın kendilerine iltimas geçtiğine inanıyorlar. En doğru mezhep, tarikat veya cemaatin kendi izlediklerinin ki olduğunu düşünüyorlar.
Aynı kişilerin, Allah’ın adaletsizlik yapmayacağına ve kimseye iltimas geçmeyeceğine inanıyor olmalarına rağmen, bu çelişkiyi önemsememeleri ve üzerinde düşünmemeleri de ilginçtir.
Kişilerin inancını genellikle ‘’doğum yerleri’’ belirliyor.
Kasas: 75 Her bir toplumdan bir tanık seçer ve "Delilinizi getirin" deriz. Böylece, tüm gerçeğin ALLAH'a ait olduğunu öğrenecekler ve uydurmuş oldukları şeyler kendilerini bırakıp kaybolacaktır.
Ayet, hesap gününde her toplumdan DELİL İSTENECEĞİNİ bize haber veriyor. Örneğin bu ayetin haberinin gerçekleşeceği büyük hesap gününde, ineğe kutsallık veren bir Hindu bunun geçerli delilini sunabilir mi? Veya kâinatın Muhammed (as) hürmetine yaratıldığını ve onun Allah’ın sevgilisi olduğunu iddia eden bir Müslüman? Ya da İsa (as)’ın Allah’ın oğlu olduğunu iddia eden bir Hristiyan? Elbette bunlarınhiçbiri geçerli bir delil sunamayacak ve attıkları büyük iftiraların bedelini ödeyecekler.
Kuran, anlaması müslümanlara kolay olan, yalnız marazlılara zor gelen bir kitaptır.
Sayfa 77
Taklitle değil, DELİL ÜZERİNE yaşamalıyız.
Din, kitabın öğrettikleri ile sınırlı tutulmak zorundadır. Zaten vahiyler bunun için yollanmıştır.