“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi? (Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Universite okuyan kadınlar
üniversitenin ilk senesinin birinci dönemi kadın öğrenciler; iyi ki de üniversiteyi kazandım, en büyük hayalimdi. ama, liseli arkadaşlarım okumak yerine evlenmeyi tercih etti, onlar için üzülüyorum doğrusu. kendi düşen ağlamazmış. yapacak bir şey yok. ilk vize, ilk final sınavlarında sonra; üniversite güzelmiş ama, zorlukları da var doğrusu. olsun, her güzelliğin vardır bir zorlu tarafı. ne demişti atalarımız, gülü seven dikenine katlanacak. ikinci sene vize ve final sınavlarından sonra; of ya. o kadar konuyu kim çalışacak. çalış çalış bitmiyor. ay para da kalmadı, evin kirası hala ödenmedi, mutfakta eşya kalmadı. elektrik su faturası.. ooo, böyle de olmaz ki. üçüncü sene, vize ve finallerden sonra; liseli arkadaşlarım evlenmekle acaba iyi mi yaptılar. ben de mi evlenmeliydim acaba. ders yok, sabah erken kalkıp okula gitmek yok, sınavlara çalışmak yok, stres, uykusuzluk, çile yok... oh ne güzel. son sene ve sonrası; hemen zengin bir koca bulup evlenmem lazım. kimse de artık bakmıyor. yaş da ilerledi. liseli arkadaşlarımın okula başlayan çocukları var. ay böyle hayatın... kim oku bana dedi! gülü sevmekmiş, dikenine katlanmakmış. bunlar hepsi boş lafmış. :)
Reklam
Köşe Yazılarından/Mustafa Kutlu
Armut: Elmayı soy ye, armudu say ye demişler, boşa söylememişler. Cins armuttan ki, atalarımız otuz- kırk çeşidini yetiştirmiştir; yenildiğinde geride sadece bir sap kalır. Kendisini böylesine sahibine teslim eden başka bir meyve var mı? Yok. O zaman ölçüyü elden bırakmayın, armudun rayihasına, tadına kanıp haddinden fazla yemeyin.
Nokta.Nokta.Nokta.
Ne demiş atalarımız; Bot yada mont önemli değil Yalnızsan kış soğuk geçer...
Ne demişler " iyilik yaptığın kişiyi denize at ki arkandan iş cevirmesin" atalarımız boş konuşmaz .
Atalarımızın izinden gidiyoruz onlar da okumazlardı(!) Sahi okumayan atalarımız mı var bizim? Biz ki bir eseri yazarken elinden 1300 kitabın geçtiği Katip Çelebi’ nin torunlarıyız!! Biz ki yanına kitabını almadan gittiği belde de kitabını sorduklarında “Kitap yanımda yok,lakin isterseniz yazdırabilirim.” diyerek katiplere eserini kelimesi kelimesine yazdıran İbn-i Sina’nın torunlarıyız!!Biz ki kervanla yolculuk ederken eşkıyalar tarafından mallarının hepsi alınınca eşkıya reisine “Hiç olmazsa ders notlarımı verin” diyen İmam-ı Gazali’nin torunlarıyız!! Biz ki profesörlükten istifa ettikten sonra Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne kapanan, ömrünün kalanını neredeyse kütüphaneden hiç çıkmadan geçiren İsmail Saib Sencer’in torunlarıyız!! Biz ki bir kitabın 15 takım elbise fiyatında olduğu dönemlerde kitap almak için yanıp tutuşan dedelerimizin torunlarıyız!! Şimdi düşünelim bakalım elimizde o kadar imkan varken yaptıklarımızı...
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.