Acımak, ne yüce bir duygudur ne de bayağı. Ne sevgiye dair bir kırıntı ne de nefrete dair bir kıvılcım kalmadıysa içinizde, yerini alabilecek tek histir, acımak. Ve samimiyle söylüyorum bu duyguyu gerçek manada hissediyor, gözleriniz doluyor, boğazınız düğümleniyor. Zehra romanın sonunda nasıl ki acımak duygusunu öğreniyor, sizde bu duyguyu onunla çarpıcı bir şekilde hissediyorsunuz.
Ne demiş atalarımız;
Üç kişiye acıyın;
- Zenginlikten fakirliğe düşene,
- İtibarlıyken itibarını kaybedene,
- Cahiller içinde kalan âlime.
Ve son olarak kitap olaylara bakış açısının ne derecede ehemmiyetli bir husus olduğunu acı gerçeklerle yüzümüze çarpıyor. Sadece okumayınız, bilhassa
hissediniz.