Sabır, herhangi bir işe veya oluşa, sonu iyi olsun diye girişmek, göğüs germek, tahammül etmek veya rıza göstermek değildir... Sabır, ilahi tasarımda hiçbir işin veya oluşun kötüye varamayacağını bilmek, idrak etmek ve bu idrak ile gülümsemek, mutlu, huzurlu olmaktır.
Sayfa 18 - Azazil, derste sabırı anlatıyor.Kitabı okudu
Analitik, saklı olanı açmak demekti, ortada olanı saklamak değil.
''İtiraz içte ise eğer, asıl saygısızlık onu dışa vurmak değil, içte tutmaya devam edip onu susturmaktır. ''
Sayfa 8
`Tanrım! Neden? Neden? Anlamıyorum. Hiç anlamıyorum. Buna ne gerek vardı? Buna gerek vardıysa, bana ne gerek vardı?`
Kardeşim ile tartışırken
“Tanrım! Neden? Neden? Anlamıyorum. Hiç anlamıyorum. Buna ne gerek vardı? Buna gerek vardıysa, bana ne gerek vardı?”
Çünkü bilgi,ancak kullanıldığı zaman bilgi vasfı kazanır.Bilgiye hiç kullanmadan sahip olmakla bilgiye hiç sahip olmamak arasında en ufak bir fark yoktur.
Sayfa 200Kitabı okudu
O ki ,kalp devreden çıkınca akıl kanatsız bir kuşa dönerdi.Kanatsız,ayaksız,tüysüz,teleksiz,kursaksız ve hatta gagasız bir kuşa.Bilmiyordu.Ne bilsin?
Sayfa 179Kitabı okudu
Ağaç sabreder, meyve ondan çıkar, ağaç şükreder, meyveden ağaç çıkar.
Sayfa 28Kitabı okudu