Gardım düşüyor...tutamıyorum..
Ateş için rüzgâr neyse, yokluk da aşk için odur : Küçüğünü söndürür, büyüğünü alevlendirir.
Sayfa 419Kitabı okudu
İnsanlara bakıyorum, onca şey hiç olmamış gibi davranabiliyorlar. Dünya yıkılıyor ama onlar hiçbir şey olmamış gibi yaşamayı be­ceriyorlar. Tüm o haksızlıklar göz göre göre yapılıyor ama insanlar put gibi durabiliyorlar. Gündelik yaşamlarına devam ediyorlar. Büyük bir dikkatle balık ayıklıyorlar mesela ya da itinayla ütü yapıyorlar ya da komşularına nasıl laf yetiştireceklerini düşünüyorlar... Her şey nor­malmiş gibi davranmayı başarıyorlar. Hatta bunu o kadar iyi yapıyorlar ki , insan kendinden kuşkuya düşüyor, belki de ben her şeyi yanlış anlıyorum diyor. Belki de her şey hakikaten normal. İlkokul kitaplarındaki gibi iyi, çok iyi, mükemmel. Sorun bende olabilir, belki de ben abartıyo­rum. Böyle düşünüyor insan. Sonra da düşünmek gitgide gereksiz bir hal alıyor. İnsan hayatın akışına bırakıyor kendini.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Ağlıyorum...
"Adın ne?" diye sordu Aldrik. "Serien," diye cevapladı tereddütsüzce. "Serien, soyadın ne?" diye sordu. "Serien Leral," dedi ve adamın, ismin ilham kaynağını anladığını gördü.
Sayfa 337Kitabı okudu
Sen karanlık ve keder içinde yaşamaması gereken birisin. Sen güneşten bile daha parlak olabilecek bir ışıksın!
"Şans diye bir şey yoktur Vhalla. Ana bize ömrümüzün sonuna kadar takip edeceğimiz birer yol çizdi. Bu yol buluşmalar ve ayrılıklarla dolu, hiçbiri şans değil. En azından ben öyle olduğuna inanmayı tercih ediyorum,"
Sayfa 279Kitabı okudu
gecenin deminde şiirde demini alsın
Sezai Karakoç Monna Rosa -III- Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür; Bir odun parçası aydınlatır ocağı. Anne ateşin önünde perişan, Anne ateşin içinde hür... Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür.Yağmurlar sırtıyla sırtımın arasındadır; Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın. Bin parçaya böldü beni bir divane sır, Sesi geliyor sesi
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.