“Haziran Temmuz’a dönerken başladı yangın. Çıldırmış bir şehir toplandı ve ateşi körükledi, ‘ülkesine yangın’ bir şairi yeniden yakmak için. Yandı Temmuz’da, tutuştu dizeleri. O şair, alev almış başıyla karanlıkta bir meşale şimdi. Ve tutuşan ülkesi, bin yıllık yangın yeri.
Dizeleri kundaklamak kolay, oysa kundakçılara inat insan kalmak zor. Söyle; şairinin katili olan bir halk nasıl affedilebilir? Anlat; şairsiz bir ülkede kim söndürebilir ansızın patlak veren ahir zaman yangınını?
Oysa bilmiyor cahil; bir şair tutuşursa bir ülke yanar. Yaşamak şairlerin görevidir yangın yerinde. Ve tutuşan şair, kundakçısının da sevgilisidir.”