Dorian'ın Sorscha'nın yanaklarını okşayan elleri soğuktu ve nasırları kızın yüzüne nazikçe sürtüyordu. Dorian öne eğilip "Sadece sana teşekkür etmek istiyorum," diye mırıldandı. "Yanıma geldiğin ve kaçmadığın için."
Sayfa 284Kitabı okudu
600 syf.
8/10 puan verdi
Yorumum ; Yorumu nasıl toparlayacağımı bilmiyorum. Kitap elimde cok kaldı ve ben bu kadar elimde sürünmesini sevmiyorum ama şartlar işte. Kitabı 3 bölümden ele alabiliriz. Şöyle ki hem Celaena'dan hem gerisinde bıraktığı Cam Şato'dan hem de cadı grubunun olduğu Manon'dan bahsediyor. Ben bu üç kısmı ayrı ayrı yorumlayayım.
Şimdi Celaena'nın olduğu kısımlar tabiki daha güzeldi. Rowan ile tanışması yaptıkları eğitimler, savaşlar. Evet asıl ana karakterimiz Rowan bu kitapta hikayemize dahil oluyor. Ama ne bir cekim var ne bir ask. Belki de o yüzden biraz sıkıldım bilemiyorum. Her ne kadar Celaena'nın güçlerini bulması için böyle ketum davransa da sonucta kötü davranıyordu yani. Ha ama bir olaydan sonra bıraktı böyle davranmayı ve orda bir kalbimi çaldı. Devamlarında insallah bol bol aşklarını okuruz diye düşünüyorum bakalım.
Celaena'nın geride bıraktığı Dorian ve Choal a birde Adien katılıyor, onun kim olduğunu da okuyunca anlarsınız. Tabi başka karakterler de var ve ilk basta kafam bi hayli karıştı ama sonradan alıştım. Yani bu kısımlarda cok vaov tarzı bir sey yoktu ama kitabın sonunda biraz olaylıydı.
Cadı grubumuz ve Manon'un olduğu yerde ise ilk okuyunca bunlar kim dedim. Ilk basta sıkıcı gelsede sonra isin icine ejderha falan girdi ve hoşuma gitmeye başladı. Sonradan bizimkilere nasıl dahil olacaklar merak ediyorum.
Kısaca biraz yorulduğum biraz karışık bir kitaptı benim icin ya da bana öyle geldi. Eminim devam kitaplarında daha net bir hâl alabilir. Dediğim gibi ask yok cekim yok bu biraz canımı sıktı. Onun dışında severek okudum. Ama favorim hâlâ yazarın DvGS serisi 
Sarah J. Maas
Manon ve ejderha sahnelerini okurken ölüp bitiyorum
Bu imkânsızdı. İmkânsız. Titus onun iki katı irilikte, iki katı ağırlıktaydı ve yıllarca eğitilmişti.
Yem ejderha Titus'u bozguna uğratmıştı. Ondan daha iri ya da daha güçlü olduğundan değil, zaferi ondan daha fazla istediğinden. Titus bir zorba ve katildi. Fakat Manon'ın karşısındaki bu ejderha... bir savaşçıydı.
Sayfa 213Kitabı okudu
Sadakat hak edilir, bahşedilmez.
Sayfa 226Kitabı okudu
"Bir zamanlar her şeyi görmeye fırsatım olmasını dilerdim ve bunun asla gerçekleşmeyeceği fikri canımı sıkardı."
Sayfa 232Kitabı okudu
bu detaylar beni bitirmiş,bayılmışımmmm
Celaena yükselen alevlerden geri geri yürüyerek uzaklaşırken Rowan'ın kendisine yaklaşıp tepesinde dikildiğini; savaşçının kendine güven yayan, yarı yabani aurasının bir hayalet gibi bedenini sardığını hissetti. Sıcak bir esinti Celaena'nın saçlarını ve yüzünü yaladı. Ateşe yardıma gelen hava; cesedin yanıp kül olmasına yardım eden rüzgâr.
Sayfa 240Kitabı okudu
Yara izleri, çatlak dişleri, kırık pençeler ve yaralı kuyruk. Bu izlerin hiçbiri bir kurbana ait değildi. Hayır. Bunlar bir mücadelecinin nişanlarıydı. Abraxos şans hiç de kendisinden yana değilken hayatta kalan bir savaşçıydı. Yaşadıklarından ders alan. Muzaffer.
Sayfa 260Kitabı okudu
Aklıma Daenerys Targaryen geliyor okurken
Ejderhaya hafifçe gülümseyerek "Tüm bunlar bittiğinde," dedi, "seninle uçmayı öğreneceğiz. Ve sonrasında bu krallığı kızıla boyayacağız."
Sayfa 261Kitabı okudu
Rowan kollarını kavuşturup "Gitmiyorsun," dedi. "Mutfakta çift vardiya çalışma cezanı geri almıyorum fakat gitmeyeceksin."
"Neden?"
Rowan pelerininin düğmelerini çözdü. "Ben öyle istediğim için, sebebi bu işte." Celaena, Rowan'a bunun ömrü boyunca işittiği en berbat sebep olduğunu, Rowan'ın kibirli bir pislik olduğunu söyleyebilirdi; Rowan kuru ve sıcak pelerinini ona vermeseydi. Ardından ceketini de Celaena'nın kucağına bıraktı.
Sayfa 204Kitabı okudu
"Sevdiğin insanlar sana karşı kullanılacak silahlardır."
Sayfa 187Kitabı okudu