Halide onbaşının kurtuluş savaşını kendi çevresindeki gözlemlerinden yola çıkarak anlatan tarihi anı kitabı, dönemin sıkıntılarını, Atatürk ve kurtuluş savaşı komutanlarıyla olan anılarını ve bir kadının karargah içerisinde bile neler yapabileceğini gösteriyor.
Hürriyet denilen şey, biliyoruz ki, tıpkı aşk gibi her gün yeniden kazanılması gereken bir şeydir. Nasıl her gün aşk istersek ve aşkı kaybedersek hürriyeti de öyle ister ve kaybederiz. Hürriyet kavgası hiçbir zaman bitmez, alnı hiçbir zaman sükun bulmaz.
Sevgisiz hayatı anlamak olanaksızdır. Hayat kanununun bir savaş olduğunu söyleyenler, yok olmaya aday kör ruhlardır. Ateş nasıl ateşle sündürülemiyorsa, kötülük de kötülük gücüyle ortadan kaldırılamaz!
Açıkcası bu şey ne bilemiyorum.Hedefiniz biraz bulanık. Siz ne bir politik parti ne de bir derneksiniz. Birbirinize olan sorumluluklarını dışında sizi bağlayan bir şey yok. Ama sistemi eleştiriyor, beğenmediğiniz kamu personelinin ipliğini pazara çıkarıyorsunuz. Bir şeyleri etkilemek ve değiştirmek istiyorsunuz. Sinik ve nihilistlermiş gibi görünseniz de, bu dergiyi yalnızca ahlakınıza dayanarak yönetiyorsunuz, birkaç fırsatta çok özel bir ahlak anlayışınızın olduğunu gördüm. Nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum ama MİLLENNİUM'un bir ruhu var. Kısaca katılmaktan gurur duyduğum tek yönetim toplantısı burası.
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında
Sevdalanmış onun deli dalgalarına.
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
Yüreğindeki duruluğa...
Demiş ki suya:
Gel sevdalım ol,
Hayatıma anlam veren mucizem ol...