Her insanın kendine daha yakın bulduğu bir konuşma türü vardır. İnsan hiç beklenmedik bir anda, ıssız, kimsesiz bir yerde biriyle karşılaşır ve onunla yaptığı iç ısıtan sıcacık söyleşi, yolculuklarında başından geçen bütün tatsızlıkları, geçit vermeyen yolları, geceyi geçirebileceği bir yerinin olmadığı anların tedirginliğini, insanların yalancılıklarını, düzenbazlıkları unutuverir; o akşam o soyleşi bir daha hiç çıkmayacak biçimde zihnine kazınır.