Şafak sökmek üzereydi. Ayın otuzuncu şafağıydı. Dört gün önce bu vakitlerde Kocatepe’den atılan topların gümbürtüsü biter bitmez çıkmıştık mevzilerimizden. Dört gündür o toplar içimizde gümbürdemeye devam ediyordu. Henüz yeni başlamıştık. Düşman hattını altı ayda geçebileceğimizi duymuştuk. O gece cesetlerden toplayabildiğim kadar mermi topladım.
Ehemmiyeti binaen
Müslüman Saati İstanbul’u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilâların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. “Saat”ten kastımız, zamanı ölçen âlet değil, fakat bizzat zamandır. Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre, dinden, ırktan ve ananeden hayat alan bir zevkimiz olduğu
Reklam
KIYAMET BAŞLADI ÇOKTAN
Mehdi, yol gösteren, hidayete eren, doğru yolu bulan, Allah (C.C.) tarafından kendisine rehberlik edilen, Kıyamete yakın dönemde zulüm ve adaletsizliğin her tarafı kapladığı bir zamanda gelip yeryüzünü adaletle dolduracağı ve İslamı hakim kılacağı müjdelenen zattır. şu an kıyamet alametleri içindeyiz ki zaten corana Kur'an-ı Kerim'de
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe(r.a) Hazretleri’nin komşularından ayyaş bir genç vardı. Bu genç, sabahtan akşama kadar içer, geceleri de yerinde duramaz,nâralar atıp küfürler savurarak etrafı dayanılmaz derecede rahatsız ederdi. Bir gece gencin attığı nâralar kesilince, İmam sabahleyin gidip gencin başına bir hâl gelip gelmediğini araştırdı. Arkadaşları, içki yüzünden kavgaya karışıp hapse atıldığını söylediler. Ebû Hanîfe Hazretleri bu duruma çok üzüldü. Hapishâneye giderek yetkililerden onu serbest bırakmalarını ricâ etti. Memurlar ancak kefâlet ile serbest bırakabileceklerini söyleyince İmâm-ı Âzam Hazretleri kefil oldu ve sarhoş komşusunu hapisten kurtardı. Durumu öğrenen genç, derhâl İmâm’ın yanına koşup nedâmet gözyaşları döktü. Artık içkiye tevbe ettiğini söyledi. Bundan sonra ona lâyık bir komşu ve talebe olacağına söz verdi. Büyük İmâm, gence şefkatle baktı ve hüzünlü bir sesle: “–Delikanlı; görüyorsun ya, seni gerçekten biz ziyân ettik! Sana ulaşma gayretini gösteremedik. Asıl sen bize hakkını helâl et!” dedi.
"Oysa, dengeler, dramatik abartıdan özenle ayrıştırılmış, gerçekler tuvale işlenmiştir. Doğal olarak düş de vardır İrfan Okan resminde. Bakarsınız bir ormanda ağaçlar arasından ışık yağar. Işık burada bir huzmedir, ama düşsel boyuttadır. Cennete bisikletle gider. Yalnızlaşma, iletişimsizlik, duygusuzlaşma, sanrılamalar hep gizemseldir.
Nahsen Badeli!
William Shakespare “Bir ulusun türkülerini yapanlar, yasalarını yapanlardan daha güçlüdür.” der. “Çünkü türkü ağıttır, çünkü türkü başkaldırıdır, çünkü türkü yakılır. Bakın söylenir değil yakılır.” der İsmet Zeren.. "SURİYE’DEN ÇIKTIM BEŞ GÜN VADELİ BEYLERDEN ALDIM DA KANLI BEDELİ ADIMA DERLER DE ANAM NAHSEN BADELİ SURİYE’DEN ÇIKTIM NEDİR
Reklam
494 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.