Büyükler asla bulamadıkları bir mutluluğu boş yere aramakla vakit kaybederken çocuklar mutluluğu avuçlarının içinde filizlendirirdi.
Sayfa 58Kitabı okuyor
Ne kadar küçükken olursa olsun ilk öpücük asla silinmezdi, belki de boş bir sayfanın aşkla ilgili ilk satırları olduğu için.
Sayfa 58Kitabı okuyor
Bu cehennemde hala çürümemiş birilerinin olması ne güzel.
Sayfa 45Kitabı okuyor
Korkusuz olana cesur denmez. Cesur kişiler gözü pektir, riski görmezden gelip sonuçlarına aldırmadan kendilerini tehlikeye atarlar. Tehlikenin farkına varmayan biri, yanındaki herkesi tehlikeye atar.
Sayfa 37Kitabı okuyor
Korkudan korkmak yokuş aşağı koşmaktan farksızdı.
Sayfa 37Kitabı okuyor
Çocukluktan çıktığı günün, ilk âdetini gördüğü gün değil de o gün olduğunu fark etti kederle zira eski hayalet hikâyelerinden, iskeletlerden korkmayı bırakmış ve insanlardan korkmaya başlamıştı.
Sayfa 21Kitabı okuyor
Tarih boyunca Aryan, siyahi, Asyalı, Arap, Slav ya da hangi ten renginden olursa olsun-ister halk devrimini ister soylu sınıflara imtiyaz sağlamayı ister dinî ister askerî darbeyi ya da başka bir ideolojiyi savunsun- bütün diktatörlerin, tiranların ve baskıcı liderlerin hepsinin de ortak özelliği şuydu: Daima bir hışımla kitapların peşine düşmüş, bunların son derece sakıncalı olduklarını düşünmüşlerdi.
Sayfa 13Kitabı okuyor
Gelecek asla ölçülemezdi.
Sayfa 166 - PEGASUS
Sizce gerçekten göründüğü gibi biri mi demek istiyordum.
Öğretmen bir an düşündü.
“Hayır, değil.”
“Göründüğü gibi değil mi?”
“Değil. Ben de değilim. Siz de değilsiniz. Kimse değil. İşte bu yüzden Tanrı düşüncelerimizi sessiz kıldı, bir tek kendimiz duyabilelim diye. Kimse gerçekte ne düşündüğümüzü bilmemeli.
Sayfa 136 - PEGASUS
Romanlar hayatın eksikliklerini kapatır.
Sayfa 121 - PEGASUS
Rudi kadınları tanımıyordu. Alice aslında çok etkilenmişti, bunu anlamak için gözlerini bakmak yeterliydi. Erkekler daima her şeyin kelimelerle ifade edilmesini bekliyordu.
Sayfa 117 - PEGASUS
“Yarınımız yok bizim, her şey şimdi olmak zorunda!’
Sayfa 109 - PEGASUS
Yetişkinler için bir yıl ağaçta bir daldan farksızdı. Ailesi ona gülümsüyordu ama o, anlamadıkları için sinirden dudağını ısırıyordu: Gençlikte bir yıl demek neredeyse koca bir ömür demekti.
Sayfa 108 - PEGASUS