Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mahmut Fanya Genç

Öyle kuvvetler var ki böyle bir çocukta böyle bir anne bile sırtını yere getiremez.
Reklam
Böyle bir anneden sonra bana düşen tek bir şey vardı: Şair olmak. Onun bana verdiği, beni boğabilecek ya da insan eliyle konan bütün kanunları çiğneyecek bir mücrim haline getirebilecek bu armağanı tüketmek için şair olmak.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
168 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Vahşi Hayat
Vahşi HayatRichard Ford
7.4/10 · 100 okunma
Reklam
Hayır, doğru değil, her şey külrengi değildir. Bununla birlikte, ışıklı anılar çok enderdi, bir ya da iki, gerisi pis, nemli kaldırım taşı, gece. Annemin görüntüsü de zihnimi kurcalıyordu. Ufak tefek, kır saçlı, giysisi külrengi, yüzü külrengi; "bir yerlere varmam" konusundaki saplantısı. Bir yere varır mı insan? Ve ardından çalıştığım yer, imza kağıtları, arkadaşımla yaptığımız siyasi tartışmalar, çekişmeler; iş çıkışı, külrengi aperatif saatinde barışırdık. Sonra, bir sürü gölgeli, karanlık pasajlar, çünkü görüntüleri silecek kadar içerdim. Şurada burada, karanlıkların perdeleri arasından görünen bir aydınlık, bir yarı aydınlık. Ayrıca devrimler, iç savaşlar, yediğim yumruk vardı. Epey şey olmuştu çevremde. Bensiz. Ama yine de ilgimi çekiyordu hepsi. Cesetler görmüştüm. Devrimci yürüyüşler, öfkeli insanlar görmüştüm. Sonradan tanınmayacak kadar değişen sokaktaki konu komşunun başına toplandığı, kaldırımda yatan genç ölü.
Sayfa 106Kitabı okudu
böyle habire kendi kendime evrenin ne olduğunu, bu evrendeki yerimi, yeryüzüne ne yapmaya geldiğimi, yapılacak bir şey bulunup bulunmadığını sorarak yaşamayı anormal saymanın garip olduğunu düşündüm. Banaysa, tam tersine, insanların bunu hiç düşünmemeleri, kendilerini bir çeşit bilinçsizlik içinde yaşamaya bırakmaları anormal görünüyordu. Belki de bütün öteki insanların, günün birinde her şeyin açığa çıkacağına dile getirilmeyen, akıl dışı bir güvenleri var.
Ve birden, her yakama yapışışındaki gibi, hiç beklenmedik bir anda, ansızın, öleceğim düşüncesi.
Jacques okuyup kendini yetiştiriyordu. Romanlar ve ideolojik kitaplar okuyordu. Devrimci bir partiye yazılmıştı. Akşamları belli bir öğreti konusunda kendini yetiştiriyor, herhalde uyurken bu bilgileri özümsüyor ve ertesi sabah, hışımla topluma saldırıyordu.
Beyaz mutfaktaki ahşap sandalyede oturur, üzerinde emanetmiş gibi duran elbisesini düzeltir, ayaklarını mokasenlerinden çıkarmaya çalışır, ona dikilmiş bakışlarımıza hamile kalmış bir bakirenin uysal alçakgönüllüğüyle katlanırken mutluluğunun aşikar olduğunu hatırlıyorum.
Reklam
1.964 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.