Çîya

Çîya
@avestaciya
`her tişt bi ziravî dişkê, mirov bi stûrî‘
Bildiğiniz Gibi Değil
Bir el kavradı beni sı kıca bileklerimden. İkimiz de aynı anda döndük elin sahibine. "Yapma," diye bağırdı sevdiğim, adama. Acı bir bağırtı teslim aldı çarşıyı. Dudaklarını görmedim ama sesi kulaklarımı deldi. Sevdiğim üstüne kapandı k a nlı bedenimin. Sonra bir ses daha, saçları yüzümde k aldı, kumralına kan bulandı. Gözlerinden bir damla bal düştü dudaklarıma. Baharat kokularına kan kokusu k a rıştı, çarşının neşesi feryada figana kesildi. Bakmayın böyle anlattığıma, ben de ruhumu teslim ettim orada. Sevdiğim oracıkta çekti gitti, aldı canımı hüzünlü ba kışlarıyla. Mezarım kanlı gözlerindedir şimdi, Sem ra' nın mezarıysa köyde bir ağacın altında. Gülüşü ben de kaldı. Ne geldiyse sevdadan geldi başımıza. Kafamda bir mermi çekirdeğiyle yaşamaya mahkumum şimdi, Sem ra' nın abisinden armağan. Aklım gider gelir bazen, ba zen de gider hiç gelmez. Her güzel gülüş Semra'ya götürür beni. Bir gülüş uğruna harcanmış hayatların muhasebesini tutmaya mecalim kalmadı artık. Bakma yın öyle, bildiğiniz gibi değil hiçbir şey.
Reklam
Bölüm Onyedi
Bir gözyaşı, zevk ve şefkat cibiniliğiyle örtülmüş gibi birbirimize sarıldığımız anlar, gerçekten de yaşamımın en -belki de tek- değerli anlarıydı.
Sayfa 152 - Remzi KitapeviKitabı okudu
Birbirlerine sarılmış aşıklar bireysel coşkularını umutsuzca tek bir yüce benlik halinde kaynaştırmaya çalışırlar, ama boşunadır. Doğası gereği her vücut bulmuş ruh, tek başına acı çekmeye ve zevk almaya mahkumdur.

Reader Follow Recommendations

See All
yağmur dindi sevgilim bak dinle her şey dindi, acıysa dinmemiş halde
Sayfa 13
Berdücesi
‘göz değil aşk aşk değil bin çeşit göz’
Sayfa 20 - İnsan YayıneviKitabı okudu
Reklam
Reklam
Geri16
103 öğeden 91 ile 103 arasındakiler gösteriliyor.