"Morelli," dedim, "dans edip sarhoş olan bu insanların dünyaya gelirken şansları varmış. Uşakları, dadıları, hizmetçileri olmuş. Yazlığa gitmişler, destekçileri olmuş. Ne güzel. İçlerinden hangisi sıfırdan, kümesten farksız bir avludan buraya gelmeyi becerebilirdi?"
Bir halkaya takılı duran terbiyeleri alıp kızağın kenarına ilişti, tırısa kalkmaya can atan atı, donmuş gübrelerin yığılı olduğu avludan geçirdi.
Reklam
dört yapraklı yonca… büyüdün, tekmeyle girdiğin avludan tokatla çıktığın eve kadar büyüdün, eyyüp bir kuyuya öğüt ceylan bir yüze hatip bir eliyle eli ve alemi kör eliyle kendini okuyan hafız oldun ben ve taş! biri diğerini sever sandım yeminle deniz bir yerde olamam beyaz yüzüm gövdemin acı eviymiş mezar yüzüm gövdeme sızı taşıymış beşinci recim diye taşa toprağa bulaşsam o tek! dört hatip ve dört kitap bunları susup susup kimseye anlatamam
İkisinin de bu avludan çıkıp gitmesine engel olan tek bir şey vardı : Esarete ve köleliğe olan alışkanlık...
Sayfa 113 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Annen sesleniyor avludan "Sardunyalara su verin biraz Renklerini boğmaya başlamış toprağı Top kadifeler yaprak döküyor yalnızlıktan Gülhatmiler serçeleri taşıyamıyor dallarında Ne zaman öğreneceksiniz bilmiyorum ki Evlerin yalnızca eşyalardan yapılmadığını"
“İkisinin de bu avludan çıkıp gitmesine engel olan tek bir şey vardı: Esarete ve köleliğe olan alışkanlık...”
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
543 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.