Ey bana gülün nasıl üşüdüğünü öğreten kadın Biliyorum gideceksin Asmalı bir avluda azarlanırken çocukluğum Yolcuları cüzamlı bir gemi gibi kalacağım Aşkın uluslararası karasularında! Tenimin altında bir sinir ve alerji ceriyanı Kollarımda dur bir ahtapot gibi sus Ve sar beni sar beni
Ey bana gülün nasıl üşüdüğünü öğreten kadın Biliyorum gideceksin Asmalı bir avluda azrlanırken çocukluğum Yolcuları cüzamlı bir gemi gibi kalacağım Aşkın uluslararası karasularında!
Sayfa 199 - Dara yayınları
Reklam
Annen sesleniyor avludan "Sardunyalara su verin biraz Renklerini boğmaya başlamış toprağı Top kadifeler yaprak döküyor yalnızlıktan Gülhatmiler serçeleri taşıyamıyor dallarında Ne zaman öğreneceksiniz bilmiyorum ki Evlerin yalnız eşyalardan yapılmadığını."
Sayfa 168
Saygınlığı için avamdan uzak durması gerektiğini sananlarla, yenilmekten korktuğu için düşmandan kaçan alçaklar arasında hiç fark yok.
*Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar.*
Ben sana kırmızı kiremitli bir çatı Begonviller ve bir mavi kapı Ve illa amansız bir avlu getirsem. Dünya soğur, akşam serinlerken, Benim sensiz sevinecek bir şeyim yok. Kılı kırk yardım, altını üstüne getirdim, Ve işte en gümüş cümlem: İçimi açtım sana. İçini açmak için.
Birhan Keskin
Birhan Keskin
Eski Avluda şiirinden
Reklam
1.000 öğeden 671 ile 680 arasındakiler gösteriliyor.