Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kolon kesen markete dava açan avukatın ölmesi
"Diyarbakır'da çöken Galeria sitesinin enkazından 9 gün sonra cansız olarak çıkarılan avukat Serhan Özdemir'in, kolon kesen marketle mahkemelik olduğu ortaya çıktı." birgun.net/haber/depremde-... Bu ülke hakkını arayan, tertemiz yürekli, yüzünden neşesi eksik olmayan gencecik bir avukatını kaybetti... Kolonu kesen marketin de, buna cevaz veren bütün yöneticilerilerin de ölene kadar bir gram rahat uyku uyuması haram olsun.
Yazarlar Ne İş Yapar
Yazarlar ne iş yapar? Okurken hep meraklanırız. Özellikle Kafka'nın babasına yazdığı mektubu okurken aklıma geldi. Kafka o kadar çok ikilemde kalmış ki meslek seçiminde. Listelist ve bir kaç siteden edindiğim bilgilerle hangi yazar ne iş yapmış toplamaya çalıştım. Siz de bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim. (NOT: Önceden böyle bir şey
Reklam
bir film önerisi
Size bir film önerisi ile gelmek istedim.Filmi ama Drama sevenler izlesin.Öyle bir film çünkü.Adı Kefernahum.Yeni bir film değil.2018 yapımı.İzleyenler kesinlikle vardır.En iyi film dalında Oscar a adayda gösterilmiş film.Duyulmamış, bilinmeyen bir film değil yani.Herşey çok mutlu gidiyor sanki gelmiş birde drama öneriyorsun da
Eski Bir İstanbul Hanımefendisi anlatıyor; Yıl 1919. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar. Biri avukatmış. Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum. Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı. (Ayşe'nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş.) dediler. Alt üst oldum, babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu. Yıkıldım. Nişanı atıp, ayrıldık. Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, bir de çocuğum olmuştu. 1924 yılıydı. Artık ülkemiz özgürdü. Bir gün Beyoğlu'nda rastladım ona. Oğlum yanımdaydı. Beni görünce titredi, ceketini düğümledi. Saygı göstererek durdu önümde. “Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim" dedi. "Olur." dedim. Bir büroya girdik. Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu. İçerde yardımcıları çalışıyordu. "Siz gerçekten avukat mısınız?" dedim. "Evet" dedi. "Peki, avukatsanız neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz ?" diye sordum. Durdu, başı öne eğildi. "Beni affedin" dedi. "İstanbul işgal altındaydı, her taraf İngiliz askeri kaynıyordu. Her şeyi didik didik arıyorlardı. Biz de Anadolu'ya, Milli kuvvetlere ancak, cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırıyorduk. Bu ülke için hayati bir işti. Bunu size söyleyemezdim..!!"
İyi geceler, 1k Ailesi:))
Meslek Hedefiniz Ne? Benim: Avukat🙋🏼‍♀️. Herkes yoruma hedefini yazsın.
Bugünlere kolay gelinmedi..
Eski Bir İstanbul Hanımefendisi anlatıyor; Yıl 1919. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar. Biri avukatmış. Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının
Reklam
Son zamanlarda en çok muhatap olduğumuz sorulardan biri de evlilikte denklik meselesi. Özellikle kadınların top yekûn tahsil ve meslek sahibi olmaları bu anlamda farklı bir durum ortaya çıkardı. Şöyle ki; öğretmen, avukat vs. olup da evliliği erteleyen birçok kardeşimiz, hali hazırda kendilerine gelen taliplerinin dini ve ahlaki durumunu olumlu
"Nefsimize avukat değil hakim olalım..."
Osho
https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu ta bazı okur arkadaşlarım özellikle de çok genç olanları
Osho
Osho
yu çok merak ettiklerini ve kitaplarını okumak istediklerini söylediler. Bende aman sakın haa okumayın dedim. Bu yazıyı onlar ve burada onlar gibi olanlar için yazmak istedim. Popüler kültür mü diyelim, Netflix mi diyelim, kötünün cezbediciliği mi diyelim, yanlış
Bu ülkede kadınlar her şey oldular;öğretmen, bakan, milletvekili, doktor, futbolcu oldular, polis, asker oldular, avukat, hakim, savcı hatta kamyon şoförü bile oldular. Ama çocuklarına anne, kocalarına hanım olamadılar. Her şeye sahip olup mutlu olmama nedenleri tam da bu. Bu ülkede erkekler çay ocağında saatlerce çay yudumlamaya, siyaset konuşmaya, aylarca dünya kupası izlemeye, aylak aylak gezmeye, arkadaşlarıyla bir araya geldiğinde hanımlarından dert Yanmaya zaman buldular ama İslam'ı genel hatlarıyla öğrenmeye vakit bulamadılar. Sıkıntı tam da bu. Bu ülkede çocuklar youtuber oldular, eşcinsel oldular, eğitim zaiyati, cinsel istismarın kurbanı, anne babalarının komşularına karşı tatmin aracı, nene ve dedelerin put odağı oldular ama bir çocuk olamadılar. Sonra büyüyünce yukarıdaki kadın ve erkek gibi oldular. "Bilgiye, iş hayatına ve diplomaya önem verilip böyle olmayanların küçümsenip bilgisiz, cahil, değersiz ve bağımlı görüldüğü bir dünyada biz bu düzenin kurbanı olmayalım. Duamız olsun ki;Ya İlahena! Bize Kur'an'ın sırlarını anlamayı ihsan eyle. Bize nurlarından elbiseler giydir. Bizi lütuflar deryasına daldır. Üzerimize marifet nurlarının en güzellerini yağdır.. "Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile vadettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen vaadinden dönmezsin." Al-i imran. 3/194
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.