Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadınlar, sevmedikleri insanlar karşısında bir avukat soğukkanlılığına bürünürler.
Sayfa 73 - Žeplin Kitap
Çocuğundanda mı utanmadın?
Sultanbeyli'de 13 yaşındaki çocuğa 15 kişinin tecavüz etmesi davasında görülen duruşmada sanıklar Ali Kılıççı ve Fatih Akman'ın avukatı Gülsün Doygun, duruşmada tecavüze uğrayan çocuğa, "Etek boyunu kısaltmaması için ve daha usturuplu davranması için okuldaki hocaları tarafından uyarılıp uyarılmadığının" sorulmasını istedi. Mahkeme Başkanı soruyu uygun bulmayarak sormadı. Duruşmaya ara verilince Avukat Gülsün Doygun ile çocuğun annesi arasında gerilim yaşandı. Avukat Gülsüm Doygun, "Kadın olup çocuğuna sahip çıksaydın, bu çocukların başı yanmazdı" diyerek bağırdı.
Reklam
Daha iyi bir avukat, baba, arkadaş ve aşık olmak istiyorsan, bir yerde seni bu hedeflere hızla ulaştıracak kitaplar mevcuttur. Yaşamında yapabileceğin tüm hatalar bu yollardan senden önce yürümüş olan kişilerce önceden yapılmıştır. Karşılaştığın güçlüklerin sadece sana özgü olduğuna gerçekten inanıyor musun?
Gandi hain miydi, kahraman mıydı?
Kimdi bu Gandi? Cidden Hintlileri, İngiliz'in elinden o mu kurtarmıştı? Gerçek adı Mohandas Karamçand olan Gandi, 1869'da İngiliz işgalindeki ve Müslümanların yüzde 60-65 gibi büyük çoğunluğunu oluşturduğu ve yaklaşık bin yıldır Müslüman Türklerin idaresindeki Hindistan'da doğar. 1888'de İngiltere'ye gider ve birlikte
Avukat tutuldu. Hatta olay savcılığa gitti. Yardımınız için teşekkür ederiz.
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Polisiye Klasikleri - 1
“Dünyada bu kadar çok kötü insan olduğunu düşünmek dehşet verici. Baksana, her an haberimiz olmadan bir katille burun buruna gelebiliriz, değil mi?” /s. 88 Polisiye klasikleri dizisinin ilk kitabı, Marie Belloc Lowndes kaleminden ‘’Kiracı’’yı geçtiğimiz günlerde okudum. Bütün öğelerini birleştirdiğimizde ‘’polisiye’’den çok ‘’gerilim’’ türünde
Kiracı
KiracıMarie Belloc Lowndes · İthaki Yayınları · 202434 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
#JanPhilippSenker #HerKalpKendiŞarkısınıSöyler " Ne kadar yaşar ki insan? Bin gün mü, tek bir gün mü? Bir hafta mı, yüzyıllar mı? Ne kadar sürer insanın ölmesi? Ne demektir "sonsuza kadar"? " “ Mi Mi’nin kalbini ve kendi kalbini duydu. Ritimleri yavaş yavaş, her atışta bütünleşip birbirine ayak uyduruyordu ve ona çok
Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler
Her Kalp Kendi Şarkısını SöylerJan-Philipp Sendker · Arkadya Yayınları · 20192,282 okunma
Anneler sarhoş bebek dünyaya getirmez;
Hiçbir Anne, hiçbir zaman sarhoş bir bebek dünyaya getirmedi... Hiçbir Anne, hiçbir zaman eroinman bir bebek dünyaya getirmedi... Hiçbir Anne, hiçbir zaman başarılı, ya da başarısız bir bebek dünyaya getirmedi... Ve doktor Birgül Avukat, mühendis, hamal bebeklerde dünyaya getirmedi, anneler. Anneler yalnızca kız, ya da oğlan Bebekler dünyaya getirirler. Onlardan kimisi iyi, kimisi kötü, kimisi doğru, kimisi yanlış, kimisi soyguncu, kimisi dürüst, kimisi başarılı, kimisi başarısız olur. Ne olacaklarına bebekler karar vermez... "Hiçbir şey" olarak dünyaya gelen bebekleri "bir şey" olmaya yönlendiren, en başta anne babalarıdır.
Sayfa 107 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
Bîr
Virginia Woolf Haziran 1938'de, savaşın kökleri üzerine kendi cesur ve pek de hoş karşılanmayan görüşlerini dile getirdiği "Three Guineas" adlı kitabını yayınlamıştı. Bu kitap, yayınlanışından önceki iki yılda, gerek Woolf'un gerekse can dostlarıyla yazar arkadaşlarından çoğunun tüm dikkatlerini İspanya'daki faşist ayaklanmanın yayılarak ilerleyişine yoğunlaştırdıkları bir dönemde basılmış ve Londra'da yaşayan, "Sizce savaşı nasıl önleriz?" sorusunu yönelten seçkin bir avukattan gelen bir mektuba oldukça gecikmiş bir cevap olarak kaleme alınmıştı. Woolf bu mektuba verdiği cevaba, avukatla kendisi arasında sahici bir diyalog kurulamayacağı şeklinde iğneleyici bir gözlemle başlıyordu. Öyle bir diyalog kurulamazdı, çünkü, onlarher ne kadar aynı sınıfa, 'eğitimli sınıf'a ait olsalar da, aralarında onları ayıran muazzam bir uçurum bulunmaktaydı: avukat bir erkek, yazar ise bir kadındı. Savaşı erkekler yapardı. Erkekler (erkeklerin çoğu) savaştan hoşlanırlardı, çünkü erkeklerin gözünde "savaşmakta bir şan, bir zorunluluk, bir tatmin" vardı, oysa kadınlar (kadınların çoğu) böylesi duyguları hiç hissetmezler ya da savaştan hiç hazzetmezlerdi. Virginia Woolf gibi eğitimli (siz bunu 'ayrıcalıklı, tuzu kuru' diye okuyun) bir kadın bile savaş hakkında ne kadar çok şey bilebilirdi ki? Savaşın cazibesinden söz açılınca kadınların kapıldığı irkilme duygusu erkeklerinkiyle aynı olabilir miydi?
Sayfa 1 - Regarding the Pain of Others, 2003; Agora Kitaplığı, 2003, Türkçesi: Osman AkınhayKitabı okuyor
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Saç Örgüsü” Coğrafya kader midir? Evet bence coğrafya kaderdir. Ama bu kaderi umutla ve azimle yeniden inşa etmek çok büyük ve övünülecek bir başarıdır. Hele de kadınsan… Kitabımızda birbirinden hiç haberi olmayan ama birbirine saç örgüsü ile bağlanmış üç kadın karakter var. Saç bir metafor olarak kullanılıyor üç tutam saçın birbirine dolanması
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,5bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.