Çiçeğe karşı bir eşi daha görülmedik bir sevecenlik, gereksinim ve sıcaklıkla dolup taşıyor yüreği. Derken hücreye katlanamaz oluyor; yumuyor gözlerini ve hayretle diyor ki: Ama toprak kokuyorsun sen! Güneş, deniz ve bal kokuyorsun, yaşam dolu sevgili çiçeğim! Çiçeğin bakir serinliğini şimdiye dek fazla umursamadığı, ama şimdi suskunluğuyla kendisi için büyük bir avuntu kaynağı oluşturan babasının sesi gibi, bir kadının ışıl ışıl omuzları gibi duyumsuyor...
Sayfa 28 - Yapı Kredi Yayınları
O, kendini bu dünyada hapsedilmiş hissediyor, kuşatılmış hissediyor kendini; tutuklunun üzüntüsü, acizliği, hastalığı, çılgın kuruntuları onun içinde de infilak ediyor; hiçbir avuntu onu avutamaz, salt avuntu olduğu için...
Reklam
Sözlerimden korkma; ölü bir insanın beklentisi olmaz; ne aşk ne merhamet ne de avuntu dilenir.
İzimizi süren cellat ile cankurtaranın yarışında, cellat üzerine bahse giriyoruz. Başkalarının felaketinde eğlence, kendi mahvımızda avuntu buluyoruz. Varlığımız metropolde güncellenen dehşete bir katkı payı anlamı taşıyor. Korkunun tüm o klişelerini, terörün süprizleri örtbas ediyor. Aşırılıklar, dengesizliğimizi kamufle ediyor. Mezarına geri dönmek için "can atan" fakat yolunu kaybetmiş zombileriz. Kaosun dalkavuklarıyız !
Dionysosçu sanat da bizi var olmanın bengi hazzına ikna etmek ister: ancak bu hazzı görünüşlerde değil, görünüşlerin ardında aramalıyızdır. Ortaya çıkan her şeyin acılı bir yok oluşa hazır olması gerektiğini bilmeliyizdir; bireysel varoluşun korkunçluğunu görmeye zorlanırız – ve durup kalmamalıyızdır: metafizik bir avuntu, değişen figürler çarkının geçici olarak dışına çeker bizi.
Sayfa 101 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hah!
“Yeteneği olmayıp da hevesi olanların, gerçek yeteneklere çamur atmaktan başka yapacakları bir şey yoktur çünkü. Ne denir,bu da bir çeşit avuntu işte!”
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Arkadina
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.