"Seni çok özleyeceğim.Özlemini,hayatın güzelliğiyle gidermeye çalışacağım;çünkü güzellik bir boşluğu doldurmaya çalışır,şefkat,sevgi denilen basit bir şeyi.Çocuk yüreğinin yumuşaklığını.İşte bunu kimse bulamaz,ne yıldızların güzelliğinde ne ay ışığının yansımasında.Güzellik beni yavaş yavaş yatıştırır,sevginden yoksun kalmanın yüreğime verdiği hüznü bastırır."
Çocuklar muhtemelen, şeyleri adlandırmak için kelimeleri kullanmaya başladıklarında değil, kelimeler şeylerle bağlantısını ve ilk kullanıldıkları bağlamı yitirmeye başladığında dile gerçek bir giriş yapmış olurlar. Gökyüzündeki hilal şeklindeki nesneye işaret ederek "ay" demesi de, tabaktaki greyfurt parçasına bakıp aynı kelimeyi telaffuz etmesi de bir çocuğun konuşabildiğini göstermez. Konuşma, daha ziyade, çocuk dili daha alakasız bağlamlara aktarabildiğinde işlemeye başlar. Bu durumda kelimeler asıl gösterilenlerinden uzaklaşarak özerklik kazanmaya başlarlar. Bu da şu anlama gelir: dilin simgesel ve yapay boyutu çocuk bir köpeğe bakıp "hav hav" dediğinde değil, bir kediye bakıp "hav hav" dediğinde kurulur. Bu durum yeni ve simgesel bir alana girişe işaret eder. Artık çocuk kelimelerin kullanımının uzlaşıya bağlı olduğunu anlamıştır.
Sayfa 104 - ***Kitabı okudu
Reklam
Üstelik, koleje yatılı girdikten sonra, iştahım da açılımıştı. Oysa daha önce, yani "acayiplik" dönemimde, yemekten nefret ederdim. Açlıktan ölmemem için, ancak yemeği kabul ettiğim yiyecekler verilirdi. Bu yüzden de şimdi mideme çok düşkün olan, hatta "gourmet" geçinen ben, birçok güzel yemeği (örneğin zeytinyağlı enginarı,
Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
Ayrılma-Bireyleşme (18-36 ay)
Çocuk yeni yürümeye başladığında ve anneden ayrılma kapasitesini geliştirdiğinde, anneden ayrı olarak kendi imgesini geliştirdiği süre boyunca ayrılma-bireyleşme işi ortaya çıkar. Bu ilk başta, bir iyi-kendilik ve bir kötü-kendilik temsili olarak iki kısmi imge şeklinde ortaya çıkar ve daha sonra hem iyi hem kötü kendiliğin kaynaştığı bütün bir kendilik-temsili halini alır. Bu sürecin yeniden yakınlaşma aşaması boyunca, uygun engellenme ve hayal kırıklığı evresi yoluyla, çocuk tüm-kendilik ve tüm-nesne temsillerine doğru yol almak için hazırlayıcı olan büyüklenmeci kendilik imgesini ve tam güçlü nesne imgesini kaybeder.
'önce sana sorayım, güzel bir masalımız var sizlere, söyle kimler olsun istersin masalımızda, düzenli bir aile, ya da sıcak yuvalarında kuşlar mı yoksa perili ağaçlar, insanüstü güçler mi?' 'ay ışığı bulunsun isterim' 'güzeel, başka?' 'ay ışığı bulunsun isterim' 'bunu söylemiştin, peki başka ne istersin?' 'ay ışığından başka bir de ormandaki oduncunun şehrin pazarında odunlarım satamadan dönüşünü anlatırsanız annem yeni ölmüş gibi ağlamak istiyorum' 'peki peki bırakalım şimdi, şimdi de sen anlat bakalım, neler olsun istersin masalımızda, kuşlar prensler sevimli haller?' 'ben isterim ki annem Esmanın ölümünü daha duymamış olayım, böyle üşümiyeyim, ben isterim ki çocuk kalbimi anlayan annem olmayınca ben de olmıyayım. Annesizliği anlatan bir masal anlatın kendimi daha iyi anlamak ve tanımak istiyorum'
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.