...."Yeniden görüşünceye kadar kendine iyi bak küçük
dostum. Ve o güne kadar da bol bol hayal kur. Çünkü
unutma, her şey rengarenk bir hayalle başlar. Ve rengarenk
bir hayalle de devam eder…"
sayfa 319 son paragraf
Agu’nun kalbi yorgunmuş.
Umudun kalbi, güzel düşünceler yorgunmuş.
Aya’nın ruhu yorgunmuş.
Mutluluğun ruhu, huzur yorgunmuş.
Ve bu cümleleri yazan ben de yorgunmuşum.
Hem de öyle çok yorgunmuşum ki sana anlatamam
küçük dostum.
Belki de sen küçük dostum, sen benden bile daha çok
yorgunmuşsun.
Sadece sen, ben ve diğerleri de değil…
Zamanın kumları da yorgunmuş.
Yorgunluğun kendisi de yorgunmuş.
Kısaca sana en başından söylediğim gibi küçük dostum
Masaldaki herkes ve her şey çok yorgunmuş.
Ve tüm bu yorgun cümlelerden sonra da,
Ay perisi Aya ile küçük kara aguti Agu için artık veda
vakti de gelmiş.
sayfa 318 son paragraf ile sayfa 319 ilk 6 paragraf
“Sevgili Dostlar,
Öncelikle hepinize merhaba! Benim adım Agu.
Size söyleyecek çok sözüm var.
Ama ben nereden başlayacağımı hiç bilmiyorum.
En iyisi sözüme size teşekkür ederek başlayayım.
Öncelikle Kara Orman masalını yazdığın için
Ak Han sana,
bu masalı sana anlattığı için sevgili ninene,
sonra da
bu masalın kanatlarına tutunup seninle
bir
....“Acayip mi?” diye tekrarlamış Aya. Sonra da hafifçe
tebessüm ederek, “Bence hiç değil. Eğer gerçekten
acayip olsaydı anlaşılmaz olurdu, minik dostum,".....
sayfa 286, ikinci paragraf
....“Şunu bil ki, dünya kurulduğundan beri gelmiş geçmiş
tüm kötüler arasında kara yaratıklar gibisi görülmedi.
İşte bunun için de kara yaratıklar karşısında dünyanın
en zalim kötüleri dehşete düştüler. En akıllı kötüleri
akıllarını kaybettiler. En soğukkanlı kötülerin kanları
dondu. En yürekli kötülerin yürekleri ise korkuyla doldu.
Öyle oldu ki dünyada her ne kadar kötü varsa kara yaratıkların
yanında kendilerini saf, temiz, iyi ve masum olarak
görmeye başladı."....
sayfa 101, ikinci paragraf