Johnny bizim gibi soyutlamalardan oluşan bir dünyada yaşamıyor; onun için de müziğinin, bu gece dinlediğim hayran olunası müziğinin hiçbir soyut yönü yok. Çalarken neler ekip biçtiğinin sayımını ancak kendisi yapabilir, Johnny’yse büyük bir olasılıkla şimdi başka şeyler peşindedir, yeni düşüncelerin, yeni kaygıların içinde yitip gitmiştir. Zaferleri bir düş gibidir; uyandığında, bir buçuk dakika süren on beş dakikalık süresinde gittiği uzak yerlerden alkışlar onu geri getirdiğinde unutur onları.