“Bu dünyada neyi çok istersen, o senin imtihanındır.” Kendi kendime hep şu soruyu sorarım: Bu hayattan ne öğrendin vedat ? Bu sorunun tek bir cevabı yoktur bence çünkü insan her döneminde bu soruya ayrı bir cevap verir. Bu hayatta ne öğrendin sorusuna bu aralar kendi kendime şöyle diyorum; insan hangi alanda yetersiz ve zayıfsa ordan imtihan
16.05.2024
Bugün yolda yürürken sendeledim. Bir elim sürekli göğsümde, tetikte bekliyordu. Sanki her an duracak olursa kendisine masaj yapmak için. Normalde de öyleyimdir ama bugün biraz daha fazlaydı. Bugün içime ağır gelen bir şeyler vardı. Mesela sen. Mesela seninle tanıştığım insanlar ve mekanlar. Fatma’yı gördüm bugün. Aklıma hemen sen geldin. Acaba o
Reklam
Emirdağı'ndan bir yer okudum mealen yazmak istiyorum. Üstad Van'da, Diyarbakır'da ve Bitlis'te bir medrese açmak istiyor ve nasip olmayınca en azından Van'da bir tane olmalı diyerek medresenin temelleri devlet destekli atılıyor. Daha sonra buna bazı mebuslar itiraz ediyor ve sen sadece İslami ilimler vereceksin diyerek rahatsızlıklarını belirtiyor. Üstad da buna diyor ki İslami ilimlerin yanında fenni ilimler de elbette lazım ve elzemdir fakat şarkta birçok alimin yetişmesine bakılırsa şarkın ilerlemesi din ile ayakta olduğu bellidir diyor ve en can alıcı nokta şurası "Şarkta herhalde millet, vatan maslahatı namına, ulûm-u diniye esas olmalıdır. Yoksa Türk olmayan müslümanlar, Türk'e hakikî kardeşliği hissedemiyecek. Şimdi bu kadar düşmanlara karşı teâvün ve tesanüde mecburuz. " Emirdağ Lâhikası 2 Yani anladığım kadarı ile Türk- Kürt arasındaki çatışmaya değiniyor. Vatan ve milletin faydasına olacak şekilde ilim ogretmemiz lazım. Yoksa Türk olmayan (Kürtler) Türk'e kardeşliği hissedemiyecek İslami ilim olmazsa. Kurtuluş savaşı yılları bu kadar düşman varken kardeşlik ve dayanışmaya mecburuz diyor. Çok güzelll
Artık koşmaya mecalin kalmamış gibi... Sanki içinde o kadar çok şey eksilmiş ki... Koşup sarılamıyorsun kimseye. İçinde yaşadığın şeyler yormuş seni... Dile getiremediklerinin altında usul usul ezilmiş için... Sanki düşmek ilk defa bu kadar çok canını yakıyor ve birini, canını,kaybetmekten ilk defa bu kadar korkuyorsun, kıymetini anlıyorsun. Yüreğin titriyor, gözlerin doluyor ama yine onun için ayakta kalmak zorundasın kendini unutuyor gibisin usulca. Cıvıltın,neşen yok mesela artık,kelimeler kifayetsiz. Artık yazmak bile mümkün değil. Zaman ve yaşananlar seni sen kılıyor.
Karl Marx, sırtındaki çıbanlar ve hemoroidi yüzünden Kapital'i ayakta yazmak zorunda kalmış.
Ana-Babanın Evladı Üzerindeki 80 Hakkı
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir. Bedenle olan hakları: 01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Ana-babasına hizmet edenin
Reklam
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.