Benim için yaşamak
Yaşamak insanı korkutuyor azizim. Bu böyle insan yaşarken korku içinde olur mu? Olmaz değil mi. Beni bazen öyle korkular yönetiyor ki içinden çıkamadığım bir vaziyete bürünüyorum. Hayatı çok ciddiye alıyorum işte büyük olasılıkla ondan kaynaklanıyor olabilir diye düşünüyorum. İnsan yaşarken biraz vurdumduymaz olursa az da olsa mutlu olur. Hayatta
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Kardeşim Türk tarihini emin ol senin kadar bende savunuyorum öncelikle onu belirteyim. Bu kitabın temel tezi Osmanlı'yı red etmek değil, aksine yaptığı hataları saymak. Osmanlı bağımsız olarak 200 yıl aşşağı yukarı yaşamış bir devet. 600 yıl nasıl yaşadı sence? Çünkü emperyalist güçlerin siyasi çıkarları o dönemde Osmanlı'nın yaşaması yönünde olduğu için 600 yıl kapütülasyon ve sömürü ile ayakta kaldı. Eğer dış destek olsaydı ve red etseydi 200 yıl yaşaması bile mucizeydi. Tarih bilimsel bir olgudur, siz onu kafanıza göre şekillemdiremezsiniz. Onu eğip bükmeden anlatılması lazım. Bunu yapmazsanız hata yapmış olursunuz. M. Kemal'in bi sözünü hatırlatiyim sana muhtemelen unutmuşsun ''Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır." İşte ben bu ilkeyi temsil ediyorum. Kendi tarihim kahramanlıklarla dolu elbette ama hatalrı görmezsek, aynı tuzağa yine düşeriz.
Politicturc
@cbn_beg
·10mo
Bir laf vardır biliyor musun Mert “Atasını tanımayan it peşinde gezer” diye he işte sen bunun tam örneğinisin! Evet Osmanlı son dönemlerinde bitmiş, geri kalmış bir devletti ama Atatürk, Kazım Karabekir, Enver Paşa, Rauf Orbay gibi daha adını sayamadığım bir çok kahramanda Osmanlı Paşasıydı, Osmanlı’nın harp okullarında eğitim görmüştü. Sana tavsiyem sol cenahın Kad*r popcornundan alternatif tarih öğrenmeyi acilen bırakmalısın. Şuan Rusya’da binlerce kişiye soykırım yapan Stalin köpeğini bile saygıyla anan varken bir de kendi tarihinin bir parçası olan devlete bok atanlara bak aq😃ilh*n arsel okumaktan beyni çürümüş otistiğin.
Başarı
En çok kalbimi kıran şey insanların, sahneden inmem gerektiğini, şiir yazmak ve okumanın para kazandırmayan bir şey olduğunu söylemeleriydi. Sahiden her şey para değildi benim için. Sahnede Şiir okurken çok mutluydum. Yüzlerce kişi beni ayakta alkışlarken çok mutluydum. Para ile satın alınamayacak bir mutluluktu bu ve herkes anlayamazdı. Ben de boş sözlere kulak asmadım ve daha da çok çalıştım. İnanır mısınız şiir yazarken sabahladığım günler oldu. Bu aşk anlatılamaz yaşanırdı ve ben yazmaya olan aşkımı dibine kadar yaşadım. Sayısız etkinliğe davet edildim, sonunda mikrofon elimde ve hayallerim karşımdaydı. Ne olursa olsun hayallerinizin peşini bırakmayın.
Melike SELVİ
Yolculuk
Yolculuklar yazmak için güzel zaman dilimleri. Her şeyden uzaklaşma söz konusu, bir yolda oluş. Hele yolun bir kenarına deniz eşlik ediyorsa. Denizle anıların, huzur, bir sürü güzel ve buruk duygu aynı anda sarabiliyor insanı. Vardığın yerin pek de önemi olmuyor sanki. Çünkü yolda olduğunu biliyorsun ya yolun kendisi güzel oluyor. Hayatın o minik kıvılcımlarında anlıyorsun yaşadığını. Var olmanın huzuru ve şükrü böyle anlarda sarıyor insanı. İçinde ettiğin tüm isyanlara pişman oluyorsun sonra. Bu kadar basitmiş işte yaşamak, nefes almak, huzur diyorsun. Oysa o huzuru yakalamak o kadar kolay değil onca hengamede. Ama doğa ile kurduğumuz irtibat bizi aslımıza döndürüyor. Betonermeleştikçe bir şeyler de donuyor şehirle beraber. İçimizde taşıdığımız dünyanın güzelliği bizi ayakta tutuyor. Güzel olan şeylere dair umut bize nefes aldırıyor.
Yazmış olduğum kısa bir tarih usulü risalesi.
Dünya,4,54milyar yıl önce var oldu. Yavaş yavaş teşekkül etti ve bazı havadis peyda oldu. Zamanla hücreler ve mikroplar,denizlerde ya da cümle suda, zahir oldu. Bitkiler ve hayvanat zahir oldu. Bu dünya da nice mahlukât-î muhtelif ,zehâb eyledi. Sonra, insan geldi. Bu topraklara insanlar gelmeden evvel, cihan sessiz ve müreffeh idi. Mahlûkât,