Önsözde çok sevdiğim bir kısımla başlamak istiyorum bu kez, şöyle ki: "Bir sabah üniversiteye geldiğimde kapıdaki görevliler birinin benimle görüşmek istediğini söylediler. Mütevazı ve saygılı halinin beni uzaktan etkilediğini hatırlıyorum. Ne istediğini sordum, İlk iki kitabımı okumuş olduğunu, benden bir dileği olduğunu iletebilmek için İstanbul'dan kalkıp geldiğini söyledi. Odama davet ettim oturmayıp isteğini ayakta dile getirdi. 'Sizden bir ricam var lütfen bizler için de yazın' Ardından veda etti, bende o an fark edemediğim bir iz bırakıp giderek."
Engin Geçtan, hesaplarım doğruysa mesleğinde 30 yılı devirdikten sonra başlamış bizler için yazmaya. Ne demek bizler için yazmak? Tıbbi terimlerden, kuramların bunaltıcı olabilecek ayrıntılarından uzak, yalın bir dil seçmiş doktorumuz :) Okuyup okuyup anlamaya çalıştıklarımızı, kendi birikimiyle sentezleyerek hediye etmiş bize.Freud, Jung, Adler, Fromm... belki de daha kimler kimler benim gözümden kaçan. Hadi gelin biraz çocukluğumuza inelim sizinle. Sonra yetişkin olalım ilişki kuralım, sonra biz çocuk büyütelim "sağlıklı", sonra yaşlanmaktan korkmayalım, yaşayalım. Okuyun, okutun.