Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esma Aybüke Bilen

Mr. Wilcox’un ruhunun yolları sıkıntılıydı. O, çocukluğundan beri bu sıkıntıları umursamamıştı. “İçimdekilerle canımı sıkacak biri değilim. “ Dışarıdan neşeli, güvenilir ve yürekliydi; ama içi, tam tersine, yetersiz bir çileciliğin az çok aldatıcı idaresi altında bir kaosa dönüşmüştü.
Sayfa 243 - İletişimKitabı okuyor
Reklam
Hayatın her şey olduğunu varsayan işadamı da, hiçbir şey olmadığını ileri süren gizemci de, gerçekliğin şu da bu yönünü ıskalıyordu. Juley teyze, eskiden, “Evet, anlıyorum canım, gerçek ikisinin ortasında bir yerde,” deme cesaretini gösterirdi. Hayır, gerçek yaşayan bir şeydi ve bu yüzden de hiçbir şeyin ortasında değildi.
Sayfa 253 - İletişimKitabı okuyor
Savaşlardan nefret ediyor, askerleri seviyordu; onun en sevimli tutarsızlıklarından biriydi bu.
Sayfa 257 - İletişimKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Esma Aybüke Bilen
@aybukeesma·Bir kitabı okumaya başladı
Çocuk Eğitimi
Çocuk EğitimiAlfred Adler
8.7/10 · 360 okunma
Tamam, olayları iyi idare edemedim belki, ama içten içe biliyordum, kabahat benim değildi. İşte farkı yaratan bu oldu.
Sayfa 35 - YkyKitabı okuyor
Reklam
Esma Aybüke Bilen
@aybukeesma·Bir kitabı okumaya başladı
Beni Asla Bırakma
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro
7.6/10 · 7,7bin okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Var olmayan imkanların gerçekleşeceği yanılsamasıyla yaşayan insan, kendisi için bir seçim yapıldığında ve bu nedenle istenmeyen bir felaket meydana geldiğinde şaşırır, öfkelenir, incinir. Suçlaması gereken tek şey sorunla yüzleşme cesaretinden ve onu anlayacak akıldan yoksunluğudur; oysa tam da bu noktada, başkalarını suçlamak, kendini savunmak ve - ya da Tanrı’ya dua etmek gibi hatalı bir tutuma düşer.
Sayfa 171 - SayKitabı okudu
İnsanın hedefi kendi narsistizmin üstesinden gelmektir. Bu tam uyanış süreci, psikolojik olarak narsistizmin yerine dünyayla ilişkinin geçirilmesi ile özdeştir. Yabancı sizin için tam bir insan olduğunda artık düşman değildir, çünkü artık siz de tam bir insan olmuşsunuzdur.
Sayfa 104 - SayKitabı okudu
Reklam
Dolayısıyla bilincimiz esas olarak kendi toplumumuzu ve kültürümüzü temsil ederken, bilinç dışımız her birimizdeki evrensel insanı temsil eder.
Sayfa 109 - SayKitabı okudu
Gene insan az çok belirgin biçimde kayıp cennetin bulunamayacağını, belirsizlik ve risklerle yaşamaya mahkum olduğunu; kendi çabalarına güvenmek zorunda olduğunu, ancak güçlerin tam olarak geliştirmesinin ona bir nebze dayanıklılık ve korkusuzluk sağlayabileceğini de bilir. Böylece dünyaya geldiği andan itibaren iki şeyin arasında kalır: bir ışığa ulaşmak, diğeri ana rahmine dönmek; biri macera, diğeri kesinlik; bir bağımsızlık riski, diğeri korunma ve bağımlılık.
Sayfa 116 - SayKitabı okudu
Bunun daha ağır dışlarında, mesela sert anne şahsiyetine sahip bir eş seçen bir adam bulabiliriz; kendisini eş-anneye faydası olmayan herhangi bir şey yapma hakkından yoksun bir mahkum gibi hisseder; onu öfkelendirirmemek için elinden geleni yapar, ondan sürekli korkar. Muhtemelen bilinçaltı olarak isyan edecek, daha sonra suçluluk duyacak ve ona daha fazla itaat edecektir. İsyan, cinsel sadakatsizlikle açığa çıkabilir; depresif ruh haliyle, ani öfke patlamalarla, psikosomatik semptomlarla ya da engelleyici tutumlarla dışa vurabilir.
Sayfa 120 - SayKitabı okudu
Önemleri anneyle olan bağ üzerinde inşa edilir. Sonuç olarak bu türden erkekler için özdeğer duygusunun tamamı kendilerine koşulsuz ve sınırsız hayran olan kadınlarla kurdukları ilişkiye bağlıdır. En büyük korkuları ise seçtikleri kadının hayranlığını kazanamamaktır, çünkü bu başarısızlık kendilerine ilişkin narsistik değerlendirmenin temelini tehdit eder. Fakat, kadınlara karşı korku duysalar da bu korku önceki durumlardaki kadar belirgin değildir, çünkü sevgi dolu erkeklik izlenimi veren narsistik ayartıcı tutumları ağır basar.
Sayfa 121 - SayKitabı okudu
Eğer “anne”nin hata yapması mümkün değilse, “anne”ye ters düşen ya da onun onaylamadi birini nesnel olarak nasıl yargılayabilirim? Bu kusurlu yargı biçiminde saplantıının nesnesi anne değil de aile, ulus ya da ırk olduğu zaman çok daha az fark edilir. Bu saplantıların birer erdem olduğu sanıldığı için güçlü bir ulusal ya da dini saplantı kolayca gerçek olarak kabul edilen taraflı ve çarpıtılmış yargılara eğilim gösterir, çünkü onlar aynı saplantıya katılan başkalarınca paylaşılmaktadır.
Sayfa 126 - SayKitabı okudu
281 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.