Düşünceyle beden başkalarına öyle sunulur ki kalkıp "Bu bir beden" ya da "Bu bir düşünce" denemez. İkisi birbirine karışır, beden dille kavranır, tıpkı birine "Seni seviyorum" dediğimizde olduğu gibi: Bu sözü capcanlı karşımızda duran kişiye söyleriz ama aynı zamanda o basit, somut varoluşa indirgenemeyecek bir başka şeye, karşımızdaki kişinin kesinlikle hem ötesindeki, hem içindeki bir şeye daha sesleniriz.