İstanbul'un İstanbul olduğu zamanlarda geçen Mahur Beste'nin hüznü ferahfeza peşrevi'nin huzuru ve Nevakar'ın tınıları arasında dolaştıran muhteşem bir aşk hikayesi içerisine harmanlanmış sosyolojik, psikolojik tespitler, o dönem insanının içinde sıkıştığı Şark ve Garp ikilemi ve Şark'ın kimlik oluşturma çabasında kaybolmuş aydınlar, 2. Dünya savaşı öncesi halk, o dönem dolaşan fikir akımları, günlük yaşam ve daha nicesi... Bu kadar mükemmel bir romanı ancak Tanpınar gibi bir edebiyat üstadı yazabilirdi. Kesinlikle okunması gereken kitaplardan.