647 syf.
10/10 puan verdi
Selamlar... Serinin ikinci kitabını resmen ilk kez okuyormuş gibi ve karakterlere tekrar tekrar aşık olarak yine ayıla bayıla okudum ki sevdiğim kitapları yeniden okumaktan hiç gocunmuyorum. Hatta ilk okuduğumda ölesiye nefret ettiğim Nesta den bile hoşlandım bu sefer düşünün . Şimdi Maas'ın kitaplarında en sevdiğim şey normal genç
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20202,977 okunma
Tefeciye ayda yüzde on veren Pyotr'u kurtarmak için borç para vermek gerekti ona. Ama vergilerini ödemeyen köylülerin cezalarını indirmek ya da ertelemek olmazdı. Küçük bir çayırın otunun biçilmemesini, böylece otun ziyan edilmesini kâhyaya bağışlamak olmazdı. Ama koru olacak seksen hektar fidanlığın otunu da biçmezdi. Babası öldü diye işi bırakıp evine giden işçiyi –adama acısa bile– bağışlayamazdı. Çalışmadığı zamanların ücretini işçiden kesmesi gerekirdi. Hiçbir işe yaramayan yaşlanmış uşakların aylığını ise vermemek olmazdı.
Reklam
Kişi, her gün sıkı 20 sayfa okuyacak kadar vakit ayırsa kitaplığına, ayda 600, yılda yedi bin sayfa, 20 yılda 150 bin sayfa okur yaklaşık 500 yapıt demeye gelir bu, "sıkı" ölçü elden kaçırılmazsa. Okurluk serüveni, 40 yaşına varmadan temel yapıtlarla tanıştırmış olur kişiyi. Günde bir, bir buçuk saat ayırarak yazılı dünyaya.
Sayfa 14 - PDFKitabı okudu
Nefsini, kötü arzulara ve geçici dünya zevklerine uymaktan uzaklaştırarak dinin emirlerine tabi kılmak için ne kadar çok çalışır, nefsini eğitir ve riyazetler yapar!... Bütün bunları, iki rekat namazı Allah Teala’nın yardımıyla adabına uygun ve temiz bir kalple kılabilmek için yapar. Cenab-ı Hakk’ın kendisine saf ve tatlı bir sır bahşetmesi için nice niyazlarda bulunur... Bu sırra ayda bir defa hatta yılda, ömürde bir defa nail olsa bunu kendisi için en büyük lütuf ve ihsan sayar. O kadar çok sevinir, Allah Teala’ya o kadar çok şükreder ki... O uğurda katlandığı meşakkatlere, uykusuz geçirdiği gecelere ve terk ettiği lezzetlere hiç aldırış etmez... Sonra bir de dönüp ibadete rağbet gösterdiğini ve ibadet yapmaktan hoşlandığını sanan kişiye bakıver! Eğer böyle birine, yukarıda anlatıldığı gibi gerçek manada saf ibadete nail olmak için akşam yemeğinden bir lokmayı eksiltmesini, mâlâyanî bir sözü terk etmesini veya gece uykusundan bir saatlik feragatte bulunmasını istesen; bunlara asla razı olmaz ve yapmak istemez! Bunlardan bazıları nadir olarak ibadetin manevi tadını elde etseler de bunu önemli bir şey saymaz ve çok çok şükretmez. O, ancak eline birkaç kuruş geçince, yeni bir elbiseye sahip olunca, lezzetli bir yemekle midesini doldurunca, gaflet üzere oldukları halde sağlıklı ve afiyet üzere olunca sevinçleri ve hamdleri artar. O zaman şöyle derler: “Allah Teala’ya hamd olsun, bunlar bize Cenab-ı Hakk’ın bir ihsanıdır!” derler. Şu gafil ve aciz yaratıklar ile yukarıda anlatılan gerçek müslümanların birbirine eşit olmaları hiç mümkün mü?
Sayfa 317 - Semerkand
Bence insanların en akıllısı kendine ayda en az bir kere deli diyendir
... "... bu hız çılgınlığı! Neye gerekliydi, her yanda ortalığı kazıp kazıp yaptıkları bir sürü yeni yol, o yeni köprüler? Neye? Lyon’a bir haftada gidebilmek bir üstünlük müydü? Kim istiyordu ki, bunu? Kime yararı dokunuyordu? Ya da Atlantik’i geçmek, bir ayda soluğu Amerika’da almak sanki binlerce yıl bu kıta olmadan pekâlâ yaşanmamıştı. Ne işi vardı uygar insanın Kızılderililerin ormanında ya da zencilerin arasında? Laponya’ya bile gidiyorlardı, burası kuzeydeydi, öncesiz ve sonrasız buzların egemen olduğu, çiğ balık yiyen yabanilerin yaşadığı kuzeyde. Bir de yeni bir kıta keşfetmeye kalkışıyorlardı, her neresiyse Güney Denizi diye bir yerlerde. Ama ne içindi bu çılgınlık? Ötekilerden geri kalmamak için, İspanyollardan, şu Allahm belâsı İngilizlerden, küstah Hollandalılardan; hepsiyle boy ölçüşmek gerekiyordu, hangi güç yeterdi buna! Bir savaş gemisinin pahası 300.000 livre ederdi, batmasıysa beş dakika sürmezdi, tek bir top ateşine bakardı, gitti mi gider, yok olurdu, ödediğimiz vergilerle birlikte. ...
Reklam
118 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kasaba
Okurken gözyaşlarınızın akmasına engel olamayacağınız bir hikayeyle geldim. Sevgili yazarımız @ozgurarasbuyuktanir 'ın samimi bir dille yazdığı eseri 'Kasaba' ile.. Okumaya başladığımda beni böyle bir sonun beklediğini hiç tahmin etmiyordum. Tarihin insanlık yarasıyla yüzleştiğim, duygudan duyguya geçiş yapmamı sağlayan bir eser ve
Kasaba
KasabaÖzgür Aras · Luna Yayınları · 202322 okunma
Benim ülkemde haziran, gül-gelincik-kiraz ayıdır. Yoksunluklarla geçen kıştan sonra gelen allı-güllü haziran, gerçek bir şenlik, bir şölendir. İsterim ki hiçbir canlı acı çekmesin, ölümün yüzünü görmesin bu güzel ayda.
Sayfa 9 - ön söz
“Ay’da ne işimiz var, diye söylendi kendi kendine. Daha burada adam gibi yaşamayı beceremiyoruz, bir de gidip orayı da mı rezil rüsva edeceğiz?”
The platform
Bu gün arkadaşlar ile bir film izledim "the platform" bazen dünyanı nasıl bir yer olduğunu unutuyoruz gerçekten filmde katlar arasında yaşayan insan bir öncekini artığını yiyor ayda bir yer değişiyor yani bazen 6 katasın yemeğin var ama bazen 300 katasın ölmemek için arkadaşını çiğ etini yiyorsun aslında herkes kendi yetecek kadar alsaydı en alttakiler bile ac kalmazdı ama dünya işte kimseyi düşünmüyor sadec kendimizi...
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.