Güzel bir beyin fırtınası oldu. Dini kimlik, dil kimliği,etnik kimlik, mezhep kimliği,ten kimliği ,ırk kimliği ve daha birçok kimliğin insanlar tarafından nasıl ölümcül hale getirildiğinden bahsetmiş yazar. İnsanlar bunu eziyet edildiğinde, serbest bırakıldığında ve en kötüsü yaralandığında(panter) yapıyorlar. Yazar buna ait çözüm değil de bir öneri de bulunarak ortadan kaldırılabileceğini(görünüşe göre çok uzun yıllar alacak)söylüyor. Öneri: Dünyalılaşma! Peki ama nasıl? ‘Herkesin kendini bu uygarlığın içinde biraz görebilmesi, herkesin kendini bir parça onunla özdeştirebilmesi, hiç kimsenin onu kendine iflah olmaz biçimde yabancı, dolayısıyla düşman görmeye itilmemesi gerekir. Yani karşılıklılık ilkesi.’ Günümüz dünyası insanları bunu başarabilecek mi? Ben de yazar gibi karamsar değil de endişeli bakıyorum bu duruma. Çünkü dünyamızda yükselişte olanlar kendi kimliklerini tüm dünyaya daha çok(daha da emperyalist)benimsetmeye çalışıyorken, ezilenler ise bunu kabul etmeyip kendi kimliklerini biraz da hırçınlaşarak(haklı olarak tabi)ortaya koymaya çalışmakta. İnsanlık olarak birbirimizi olduğumuz gibi kabul etme konusu uzun yıllar aşılamayacak gibi. Yazarın bu denemenin devamı niteliğinde olan Çivisi Çıkmış Dünya ve Uygarlıkların Batışı’ nı da merakla okuyacağım. İyi okumalar..