Ve iki rakip takımdan oluşan komite toplanır. Kimseden altta kalmamak için, gidilmiş bütün düğünler masaya yatırılır. Nerde yapıldığından tutun da, takı hasılatına, as kadronun neler giydiğine, gelinliği - damatlığına, kınası - bindallısı - çerezi - meşrubatına, gelin çiçeği - kuaförü - araba süsüne, bahşişi, düğün pastası, hatta balayısına kadar
Dursun, Tekin ve Arsel. Üçünün de kitaplarını bir müddet inceledim hala inceliyorum. Tekin'in kitaplarına pek bakamadım ama bana göre üçlünün en zayıf halkası Arsel. Çünkü Dursun ve Arsel'in din adamlığı geçmişi var ve bu görülebiliyor ama Arsel ise din ilimleri hakkında oldukça yetersiz. Ele aldığı bazı ayet ve hadislere yaptığı yorumlardan bu
"Diyebilirim ki, son iki yüz yıldan beri tefekkür dünyamızı istilâ eden Batı’nın işportalarından gelişi güzel devşirilmiş sahte, sakat ve şahsiyetsiz paçavralar arasında benzerine güç rastlayacağımız dürüst, metin, dost ve bu toprağın bağrından fışkıran düşüncelerle dolu bir hazinedir
Birçok insan boş kalan manevî ihtiyaçlarını doldurmak ve gidermek için
Risale-i Nur 'ları okuyorlar. Bunda hiçbir siyasî gaye ve maksat aranmamalıdır. Bu hareket bir ihtiyaç neticesi doğmuştur. Hayırlı bir hizmet ve bünye olduğu için yayılıyor.
Risale-i Nur 'a karşı alınmış her türlü tertip neticesiz kalırken, bu hareketin tutunma ortamı bulabilmesi, onun bu asrın ihtiyacına cevap olduğu hakikatını, inkarı imkansız şekilde ortaya koymaktadır.