Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Ateşin kullanımı, insanın çevreye tutsaklıktan kurtuluşunun ilk belirtisi olmalı. Ateşle ısınınca, soğuk gecelere dayanabilmiş, böylece ılımlı hatta arktik bölgelere girebilmiştir. Alevler aydınlık sağlayınca, mağaralara sığınabilmiştir. Ateş başka yaban yaratıkları korkutup kaçırmıştır. Yemek pişirilince, çiğ sindirilemeyen yiyeceklerden besin sağlanabilmiştir. İnsan, sınırlı iklimlere göre devinmek zorundan kurtulmuş,güneş ışığıyla devinmek zorunluğundan da sıyrılmıştır.Ateş kullanımıyla insan çok büyük bir fizik güce ve çok belirgin kimyasal değişikliklere başat olmuştur.
Bu gecenin şüphesiz bazı belirti ve alametleri vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:
1. Kadir gecesi parlak aydınlık bir gecedir.
2. Sabahı ne fazla sıcak ve ne de fazla soğuktur.
3. Bulutsuz ve yağışsızdır.
4. Rüzgâr da o gecede esmez.
5. Yıldızlar da diğer gecelere nispetle daha az gözlenir.
6. Sabahının güneşi de zayıf ışıklıdır, parlaklığı azdır.
~√~