Gidenler sevinçliydi. Geride bıraktıklarına karşı ayıp olmasın diye üzgün görünüyorlardı.
Sayfa 209 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
1k'ya ayıp olmasın
Reklam
Kaç kez hayretle baktım sana, başlangıcı düne ait bir pencereden, öylece durdum ve hayretle baktım. Yeni kent, benim için yasak kent gibiydi henüz ve inatçı manzara kararmaktaydı; sanki ben, hiç yoktum. En yakınımdaki nesneler bile çabalamıyordu anlaşılır olmak uğruna. … anladım ki, sendin benimle oynayan, ey yetişkin gece, ve o zaman hayretle baktım sana. … evet, ey büyük gece, bir ayıp değildi senin için beni tanıman. Soluğun üstümden geçti. Engin ciddiyetlere yayılmış gülümsemen ise, benliğime işledi. … o zaman neden, evet neden, ey acımasız gece, hissetmeyi bilen, isteyen biri, kendini açan biri, sonunda neden benzemesin sana?
Büyük GeceKitabı okuyor
"İnsan öldürmenin bazı durumlarda meşru kabul edildiği bir ülkede, öldürürsün, gerekirse kan parası verirsin, kurbanın ailesiyle el sıkışıp yolunuza gidersiniz. Öldürmenin meşru ve haklı sayıldığı haller ise vatan uğruna, namus uğruna, kan davası uğruna, futbol takımı uğruna, parti uğruna öldürmektir, bunun dışındakiler ayıp sayılır. "
400 syf.
·
Puan vermedi
Sürükleyici
Kitaplığımda, okumayı unuttuklarım kategorisinden bir kitap daha kitap ile ilgili bir şeyler yazmadan önce kitabın baskı kalitesine bayıldığımı söylemezsem ayıp etmiş olurum. Çoğu kitapta bekleyip bulamadığım baskı kalitesini bu kitapta bulmuş olmak beni kitabı daha bir şevk ile okumaya teşvik etti açıkcası. Ayrıca kitap kapağında bulunan "Stephen King" notu - hayranıyım - sanırım kitapçıda farklı bir kitap arayışındayken beni bu kitaba çekmiş olmalı doğru anımsıyorsam eğer. Kitap birbirinden farklı gibi görünen ama birbirine bağlantılı üç ayrı olay ile başlıyor. -Hepsine değinmeyeceğim.- Sarah isimli genç kızın kaçırılması ve hayatta olmasına dair beslenen ümit ile onu arama çalışmaları sürerken diğer tarafta ailesini trafik kazasında kaybeden bir gencinde bu kayıp sonrasındaki esrarengiz olaylar silsilesinin ardına düşmesiyle kesişen yollar, çözülecek bulmacaların eksik parçalarını tamamlamaya başlıyor. Şunu söylemeliyim ki kitabı bitirene kadar olayların nereye varacağı merakı okuru hayli sürüklüyor. Kitabı okurken gerilim hiç düşmedi zamanım bol olsaydı kesinlikle bir solukta okuduğum kitaplar kategorisinde yer alırdı. Zaman yetersizliğinden bir solukta okuyamadım maalesef. Anlatımı akıcı, sürükleyici bir kitaptı. Eş zamanlı iki kitap okuyordum. İkinci kitapta bitmek üzere. Bitince burdayım.
Korkuluklar
KorkuluklarMichael Marshall · Diyojen Yayınları · 201549 okunma
SUSKUNLAR DERNEĞİ (Sus, deneme bir iki... A-se. Sus-sus...) Biz kaç kişiyiz ? Bilmiyorum, saymadım. Belki binler, milyonlar, belki de sadece bir kişiyiz. Biz 'suskunlar derneği'yiz. Diyorum ya, kaç kişiyiz bilmiyorum. Böyle her ay toplanıp, topluca bir konferans salonunda susuyoruz. Sırası gelen çıkıyor kürsüye ve mikrofona doğru susuyor , biz onu dinliyoruz. Madem ki konuşmak artık bir anlam ifade etmiyor, madem ki konuşunca hiçbir şeyi yoluna koyamıyoruz, bunu biliyoruz, biz de artık susuyoruz. He bu arada, kimse kimsenin susmasından bir şey anlamıyor. Susmak, iyi ki resmi dilimiz değil, yoksa anlaşamaz kimse kimseyle. Ama konuşmakta değil resmi dilimiz, o zaman da anlaşamıyoruz birbirimizle. Bizim resmi dilimiz, 'dilimiz'. Susarak terbiye ediyoruz ayda bir kere. Susmakta da epey iyiyiz söylemesi ayıp. Bazen bazı zaman, biri çıkıyor kürsüye, öyle bir susuyor ki, koskoca konferans salonunda yalnız hissediyoruz kendimizi. Gerçi hep böyle oluyor, herkes iyi susuyor. Diyorum ya, kaç kişiyiz bilmiyorum. Belki bin, belki milyon, belki yalnız sadece tek bir kişiyiz...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.