Ne desem, hani olur ya günün birinde, deniz kıyısında kayalık bir yere gitmişsinizdir; elinizde bir şarap şişesi vardır; ayaklarınız çıplaktır; dalgaları seyretmişsinizdir. Ya da böyle bir şeyi hayal etmişsinizdir -pek farkı yok nasıl olsa... Boş bulunup da birine anlatırsanız - ki başka türlü bir şey anlatılmaz- en geç iki üç gün sonra “Gel!” der, “sana bir sürprizim var.” Hâlâ alık alık bakarsınız, ve ayıptır söylemesi, bu yaşa gelmişsinizdir, hâlâ bir şey bekler, sürpriz bir şey olacak sanırsınız. (Tüm sürprizlerin!.. Sizden çalınanlarla gerçekleştiğini ve yeni bir şey gibi sunulduğunu unutup -size de müstehaktır ya, neyse...) Sizi, sizin kayalığınızdan daha alçak bir kayalığa götürür; elinize daha aşağılık bir şarap verir, ve “Hadi,” der, “hadi, mutlu ol.”
Dans ettik, eğlendik. Gece sonunda otele döndük. Ayıptır söylemesi, seviştik. Öyle hayvanlar gibi değil, aşıklar gibi seviştik. Cennette gibiydim oğlum. Keşke o gece ölseydim..
Reklam
Pakize fakir mi teşhirci mi anlamadım :D
DONLARA DESTAN Don deyip de geçmeyelim Hepimizin iyi kötü bir donu var Yünlüsü pamuklusu İpeklisi naylonu var Ayşe hanımınki fıstıki yeşil Durur yaprak misali tende Fatma hanımınki patiskadan
“Top isteriz! adam isteriz! cephane isteriz!” diye talep ediyorlardı vatanseverler, bıkıp usanma belirtisi göstermeden. Güya zavallı Belçika ve masum Alsace’çık Germanik boyunduruktan kurtulmadıkça bize uyku bile harammış. Bize dendiğine bakılırsa, bu saplantı, en iyilerimizin nefes almalarını, yiyip içmelerini, hatta çiftleşmelerini bile engelliyormuş. Gelgelelim bunlar, hayatta kalanların bir yandan da iyi paralar kazanmalarına engel olmuyordu. Yani cephe gerisinde moraller yerindeydi, söylemesi ayıptır.
Sayfa 105Kitabı okudu
"Anam fukara, ev kadını, yatalak babama bakar evde. Beş altı yıl oldu, babam '' iş kazasında '' sakat kaldı. Ne iş yapardı? Hırsızdı kendisi ayıptır söylemesi. Girdiği evin üçüncü kat balkonundan düşmüş garibim. Mesleğini evde icara ediyor artık. Anama bıraktığımız harçlıkları çalabilmek için evde çocuklara aratmadığı delik yok."
Ne ayıbı efendim :)
Ayıptır söylemesi, ben kendisine zil zurna âşıktım. Onu gördüğümde kalbim Veli Efendi'ye çıkmış gibi süratle koşmaya başlardı. Doktorlar buna yüksek nabız, hastalarsa aşk diyor.
Ot dergi
Reklam
337 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.