Daha önce lise zamanlarımda Bir Nesli Nasıl Mahvettiler kitabı ile tanımıştım Osman Yüksel'i. O zamanlarda o kitabı ciddi anlamda etkilemişti beni. Sonrasında İstanbul'da bir fuarda rastladım Mabetsiz Şehir'e. Kitapla tanışma hikayem böyle oldu. Gelelim kitaba anlatım tarzı ile sanki bir anı silsilesi okuyormuş hissi verdi bana ve o yüzden de çok hızlı akıp gitti. Gerçekten bu da mı yaşanmış dediğim sayfalar oldu. Davanın ideallerin bir insanı hayata bağlayan şeyler olduğuna bir kez daha ikna oldum. Aynı zamanda eski zaman siyasi yapılara da yer verilmiş. Cumhuriyetin ilk yılları Demokrat Parti zamanı gibi. İlgimi çeken zamanlar olduğu için çok güzel ilerledim. Mabetsiz Şehir kısmına gelecek olursak burada kastedilen şehir Ankara... Gerçekten Ankara'da yaşayan biri olarak bunu çok sık ben de düşündüm. İstanbul kadar önemli bir devletin başkentinde neden bu kadar az camii var diye. Cevap sayfalar arasında. Kısacası hızla akan sıkmayan bir kitaptı meraklılarına duyurulur.