Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Batı, kendisine yeni bir çağ arıyor. Sanatıyla, edebiyatıyla, fikriyatıyla yetmezliğin hafakanına tutulmuş bulunuyor. Onun bu en mahrem çizgisini görmeyen sahte inkılâpçılar, kendi özlerinin koruyucularına "çağdışı" teşhisini konduruyor.
Hırsızlık cemiyetin kolunu kesmektir. Cemiyetin kolunu keseni, kolsuz bırakmaksa toplumu kurtarmak. Şeriat, hırsızlık sürsün ve boyuna kol kesilsin diye emretmez. Hırsızlık kalksın ve kol kesilmesin saadetini getirir. Yani hastalık iyi olsun. Neden vücudu kurtarmak için kol kesen cerrahı suçlamıyoruz.
Reklam
Dünya, çizili bir kağıt gibi sepete atılacak bir şey değil, sahip olunduğu halde kıymetten düşürülecek bir nesne. Öyle bir nesne ki sen ona malik olacaksın, o sana değil. Süleyman peygamber dünyaya malikti fakat dünya ona malik değildi.
–Boş konuşuyoruz, boş!.. Bütün bir ömür içinde söylediğimiz bir milyon kere bir milyon lâf, arayıp da bulamadığımız tek cümle için… Arayıp da bulamadığımız, arayıp da bulur gibi olduğumuz, bulur gibi olup da yine elden kaçırdığımız, elden kaçırıp da tekrar bulur gibi olduğumuz, tekrar bulur gibi olup da artık bulmaya lüzum görmediğimiz tek cümle için… O cümle nedir, o cümle?.. Ben o cümleyi bilmiyorum. Fakat bütün mevcudatlarla beraber, bütün cümlelerin, içinde eridiği ve yok olduğu tek bir kelime biliyorum. Her ân söyleyip de hiçbir ân hakikatine yaklaşamadığımız ve yaklaşamayacağımız tek kelime: “Allah”…
Sayfa 159Kitabı okudu
Kadın nedir? Her şeyden önce, gaye mi, vasıta mı?.. Şüphesiz ki, gaye sanıldığı ân vaadettiği hiçbir şeyi veremeyen, vasıtalığını kaybeden esrarlı yaratık… Öyleyse vasıta… Nasıl bir vasıta?.. Neye vasıta?.. İçi ılık su dolu lastiklerden bir heykel mi, güzelliği besteleyen soylu çizgiler içinde billûrdan bir iksir şişesi mi?.. Hayır! Evinin işini gören ve zaman zaman kuluçkaya yatan, lâf edici, makine şeklinde bir fayda aleti mi? Yine hayır!.. Öyleyse nedir, nedir?.. Erkeğin nefs aynası mı?.. Erkekteki fâtihliğin cehdinin zafer tâkları altında geçit resmini değerlendirmekle vazifeli mîzan tablosu mu? Hayır, hayır! Nedir, nedir?
Sayfa 139Kitabı okudu
Birbirine zıt gibi görünen bu iki tipi kendi tezat kutuplarına irca ettiniz mi, meydana aynı şey çıkıyor. Ve aralarındaki çatışma bu ayniyet içindeki zıddiyetten doğuyor. Ağacın tohumuyla yemişi arasındaki tezat ve bu tezadın doğurduğu ters oluşlar bakımından ayniyet…
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
–Kokuda, dedi; ne çarpıcı bir şahsiyet yatıyor! Seslerin, çizgilerin, renklerin, hacim nisbetlerinin güzel sanatları var da kokuların neden yok?.. Onlar da belki iyileri ve kötüleriyle orkestral bir tertip içinde sahneye çıkartılabilirdi. Ve mücerret sanatların belki en tesirlisi olabilirdi.
Sayfa 128Kitabı okudu
Mesele işte bu gizli gerçeği yüreklere nakşedebilmektedir ve camilerde, imamın arkasında, bir hamalla mareşali, bir potin boyacısıyle atom âlimini yanyana görebilmekte…
Sayfa 126Kitabı okudu
-Bunlar, dişsizlerin ağrı çekmemesi gibi, idrak acısına yabancı, ne biçim insanlar?.. Üstelik, kara cübbeler içinde ilim kürsülerine kurulmuş, rahatça oturuyorlar.
Sayfa 125Kitabı okudu
Başımıza ne gelmişse yobazın nefsinde kalıplaşan çürük teze karşı ondan daha çürük bir anti-tez ile davranıldığı için gelmiştir.
Sayfa 124Kitabı okudu
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.