–Kokuda, dedi; ne çarpıcı bir şahsiyet yatıyor! Seslerin, çizgilerin, renklerin, hacim nisbetlerinin güzel sanatları var da kokuların neden yok?.. Onlar da belki iyileri ve kötüleriyle orkestral bir tertip içinde sahneye çıkartılabilirdi. Ve mücerret sanatların belki en tesirlisi olabilirdi.