Aşkınlığın İmkanı Arayışı
Levinas felsefesinde özne, varlığa çırılçıplak maruz kalmış haldedir; bir başka deyişle varlık öznenin üzerine boca edilmiştir ve özne bu durum karşısında edilgenlik ve ıstıraplık içerisindedir. Varoluşun kıskaçlarından kurtulamayan öznenin içinde bulunduğu histir ıstırap. Levinas’ın uğraşı veya temel meselesi, özneyi egolojik sferden çıkaracak,
#okudumbitti️ #kitapyorum
#çokkişiliyalnızlık ️ 96 Sayfa
️️️️️️️
.
"Sayende ağlamanın bir manzarası olduğunu keşfettim. Kimi yorgan altında bulur manzaranın huzurunu kimi deniz kenarında yakalar ferahlığın içler açan rahatlığını...Kimi kapalı kapılar ardında...Kimi anne kucağında...Kimi sevgili omuzunda...Kimi
#KitapYorum
#Okudum
#DinGünü
#SüleymanDama
#Iqkültürsanatyayınları
#269sayfa
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere Iqkültürsanat Yayınlarından çıkmış olan Süleyman Dama'ya ait "DİN GÜNÜ" isimli kitapla geldim.
Uzun zamandır dini içerikli bir kitap okumamıştım. Sayın Süleyman Dama Beyefendi'nin Kur'ân'ın ışığında
Jodi Picoult okumaya “Kız Kardeşim İçin” kitabı ile başlamıştım. Daha önce filmi vasıtasıyla farkına vardığım bir kitap ve yazardı. Sonrasında ise kendisine olan hayranlığım aldı başını gitti. Günümüz yazarları arasında belki de en sevdiğim, hatta kesinlikle en sevdiğim yazar olduğunu söyleyebilirim. Anlatımda ne sadeliği ne de gösterişi seven
Eskimeyen Bir Yazın Evreni: 30 Yıl Sonra Yeniden Behrengi
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir.
Eskimeyen Bir Yazın Evreni: 30 Yıl Sonra Yeniden Behrengi
Ulaş Başar Gezgin
Çağan Irmak’ın yönettiği ‘Çemberimde Gül Oya’ adlı dizi filmde, öğretmen, öğrencilerine bir kitap dağıtır. Yazarı ‘anarşist’ olarak değerlendiren müdür, kitapları toplatıp okulun bahçesinde yaktırır. Ama bir çocuk kendi kitabını
Konusunu okuyunca hemen sipariş vermeliyim dedim . Lakin kitap 48 sayfa olmasına rağmen toplasan bir sayfa sürmeyecek kadar az bir yazı var , görsel ağırlıklı.Eğer okumak istiyorsanız bir kitapçıda incelerken 5 dakika içinde okursunuz zaten ama kitabın geliri mültecilere bağış olarak gidiyor,çorbada benim de tuzum olsun diyenler için kütüphanelere eklenebilecek bir kitap. 2015 yılında Avrupa’da güvenli bir yere ulaşmaya çalışırken Akdeniz’de boğulan ve cansız bedeni kıyıya vuran üç yaşındaki Aylan’ın hikayesinden esinlenerek kaleme alınmış bir eserdir. Düşünün ülkenizde bir savaş çıkıyor , babasınız,annesiniz,ablasınız ,abisiniz ... üzerinize bombalar yağıyor siz silahsızsınız. Ortada koca bir eşitsizlik varken ben o babadan savaşmasını bekleyemem. Ona bomba atanlara taşla mı karşılık verecek ?
O koskoca derin , haşin , dalgalı denizde onca insan bir teknede her an deniz tarafından yutulacakmış korkusuyla, teknenin doğru yöne ilerlemesi için dua ediyorlar ,yalnızca dua... gelmiyor elden başka türlüsü . Çocuk çok korkuyor , baba gizlemek zorunda korkusunu . Çocuk çok güveniyor babasına , babanın içi parçalanıyor çocuğunun ona olan sonsuz güveni karşısında... Deniz engin ve umursamaz . Baba denizin karşısında çocuğunu koruyamayacak kadar aciz ... kim ister ki vatanını bu şekilde bırakmayı ... kim ister ki ...
